Soru

Allahın Sıfatları ve Zaman

Allah'ın duyma, görme gibi sıfatları zamana göremi tecelli ediyor. Yoksa Allah geçmiş ve gelecek bütün sesleri, görüntüleri aynı andamı görüyor?

Tarih: 23.10.2016 13:48:55
Okunma: 3564

Cevap

Kendimiz zamanla bağlı olduğumuz için herşeyi haliyle zamanla alakalı düşünüyoruz. Zamanın dışına çıkamadığımızdan Cenabı Hakk'ın ezeliyet ve ebediyetini de haliyle zaman algısı içinde düşünme ve değerlendirme eğilimi oluyor.

Allahu Teala Hazretleri'nin (cc) selbi sıfatlarından ikisi olan kıdem ve beka, O'nun ezel ve ebed sıfatlarını anlatırlar.

Allah (cc) ezelîdir. Yani başlangıcı yoktur.

Ebedîdir. Yani sonu yoktur.

Bunun sebebi ise, başlangıç ve sonun zaman şeridinin iki ucu olmasındandır. Halbuki zamanın tarifi zor da olsa bir mahluk olduğu, yaratıldığı açıktır.

Öyleyse, zamanı yaratan Allah'ın zamanın dışında oması gerekmez mi? Elbette gerekir. İşte Allah'ın ebedi ve ezeli oluşu, O'nun başlangıçta da, sonsuza doğru da zamana bağlı olmadığını anlatır.

Allahu Teala varlığı kendinden olduğu için zamana ve mekana bağlı değildir. Çünki zamanı ve mekanı yaratan O'dur. Bizim  varlığımız ise başkasına bağlıdır. Ve sonradan yaratılmışız. Zamanla ve mekanla kayıtlı ve sınırlıyız. 

Ezeliyet geçmiş zamanın bir ucu değildir. Ezeliyet zamansızlıktır. Çünki zaman mahluktur. Ezel geçmiş, gelecek ve anı bir anta tutan ve yüksekten bakan bir ayna gibidir.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nin ezeli tarif eden şu mealdeki ifadeleri de bunu gösteriyor:

"Ezel; mazi silsilesinin bir ucu değildir. Belki ezel; geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanı birden tutan, yüksekten bakan bir ayna gibidir." (26. Söz)

"Hem ezel; mazi silsilesinin bir ucu değil ki, eşyanın vücudunda esas tutulup ona göre bir mecburiyet tasavvur edilsin. Belki ezel; mazi ve hal ve istikbali birden tutar, yüksekten bakar bir âyine-misaldir. 

Şu sırrın keşfi için şu misale bak: Senin elinde bir âyine bulunsa, sağ tarafındaki mesafe mazi, sol tarafındaki mesafe müstakbel farzedilse; o âyine yalnız mukabilini tutar. Sonra o iki tarafı bir tertib ile tutar, çoğunu tutamaz. O âyine ne kadar aşağı ise, o kadar az görür. Fakat o âyine ile yükseğe çıktıkça, o âyinenin mukabil dairesi genişlenir. Gitgide, bütün iki taraf mesafeyi birden bir anda tutar. İşte şu âyine şu vaziyette onun irtisamında, o mesafelerde cereyan eden hâlât birbirine mukaddem, muahhar, muvafık, muhalif denilmez."

Cenabı Hakkın mahlukata isim ve sıfatlar konusunda  tecellisine de bu nazarla bakmak gerekir

 

Konu hakkında aşağıdaki linklere de bakınız.

/soru-cevap/allahin-sifatlari

/soru-cevap/ezeliyet

/soru-cevap/allahin-ezeli-ve-ebedi-olmasi

/soru-cevap/kudretin-zamana-taalluku



Yorum Yap

Yorumlar