Arama sonuçları: 324 sonuç bulundu.

Tevhid-i Zât'tan bahsedilirken; Allah-u Teala parçalardan oluşmamıştır ve parçalara bölünmez deniyor. Peki Allah tek bir şeydir mi demektir? Tek bir hakikati mi vardır demektir? Bu mana kast edilerek Allah tek bir parçadır denilebilir mi?
"Bizler esasen Allah’ın zatını değil varlığını düşünür tefekkür ederiz." Bu sitede gördüğüm bir yazıda geçiyordu. Şimdi benim aklıma çok vesvese geliyor. Mesala namaza niyet ederken kelime-i şehadetin manasını kalben tasdik ederken Allah'ı düşünmeye çalışıyorum. Öyle bir canlı veya cansız varlık yerine de koymuyorum, kendimce birşeyler düşünüyorum. Ben şimdi korkuyorum bir şeye benzettiğimden. All...
4. Şua'daki, "Bendeki aşk-ı beka bendeki bekaya değil. Belki sebebsiz ve bizzat mahbub olan kemal-i mutlak sahibi zat-ı zülkemalin ve zülcelalin bir isminin bir cilvesinin mahiyetimde bir gölgesi bulunduğundan, fıtratımda o kamil-i mutlakın varlığına ve kemaline ve bekasına müteveccih olan muhabbet-i fıtrıye gaflet yüzünden yolunu şaşırmış " cümlesini biraz açar mısınız? Hususen "bir isminin bir c...
Her şey atomlardan meydana geliyor, atomlarda güç kuvvet ilim hayat var mıdır? Hayvanlarda ve diğer canlılarda akıl şuur ilim irade güc var mıdır?
Yirmi Beşinci Söz'de: "Âyetü´l-Kürsîde on cümle ile on tabaka-i tevhidi ayrı ayrı renklerde ispat etmekle beraber,.." ifadesi geçmektedir. Açıklayabilir misiniz?
Azamet ve kibriya arasındaki fark nedir?
Azamet ve kibriya neden lüzumlu bir perdedir? Akıl ile ihata ve kalb ile görmeye mani ve tam marifete neden sed çeker? Ve neden marifette ve imanın inkişafında hadsiz mertebelerin bulunmasına sebeptir? Ve neden marifetullahta terakki ettirmeye cazibedar bir ihticab-ı kudsîdir, Yoksa, hiçbir cihetle inkâr ve nefye sebep olamaz mı? Azamet bir vesile-i ihticab olduğu gibi, azametten neş’et eden ve az...
Bediüzzaman Hazretleri'nin kendisinden sonra yerine geçmek üzere Hüsrev Efendi'yi bıraktığı doğru mudur?
Bediüzzaman Hazretleri, insanların imanını tehlikede görüp, her an kalbinde bunun sıkıntısını çekmiş. Bu durum Üstadın şahsına ihsan edilen Allah'ın bir lütfu mudur? Bizde neden olmuyor? Biz neden kalbimizde bu durumu her an hissedemiyoruz?
Harfler ve cüzlerinden evvela ب'nin fenn-i sarfça bir mânâsı istiânedir. Bir mânâ-yı örfîsi teberrük mânâsı olmasından bu ب'nin merci-i müteallikı kendi mânâsından çıkan اَسْتَعِينُ ve اَتَيَمَّنُ fiillerine bağlanıyor. Veyahut Bismillah’taki perdesinde قُلْ (söyle)’den çıkan اِقْرَاْ (oku) fiiline bakar. Yani: “Ya Rabbi, ben senin isminin yardımıyla ve onun bereketiyle okuyacağım. Her şey senin k...