Arama sonuçları: 254 sonuç bulundu.

"Evet, Kur’ân’da Zât-ı Ahmediye’ye (asm) en büyük makam vermek ve "dört erkân-ı îmâniyeyi" içine almakla, لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ rüknüne denk tutulan مَحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ hakîkati, risâlet-i Muhammediye (asm) kâinâtın en büyük hakîkati; ve Zât-ı Ahmediye (asm), bütün mahlûkātın en eşrefi; ve hakîkat-i Mu­hammediye (asm) ta‘bîr edilen küllî şahsiyet-i ma‘neviyesi ve makam-ı kudsîsi, iki ci...
Müminin ölümü nasıl olacak, azab çekecek mi?
"Muhakkakki namaz, mü'minler üzerine vakitleri belirli (bir farz) olarak yazılıdır."  21.Söz'ün başına geçen bu âyette Müslüman kelimesi yerine neden mü'min kelimesi kullanılmıştır? Müslüman ve mü'min kavramlarının izahını yapar mısınız?
"Hem, namaz kılanın diğer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyet ile ibâdet hükmünü alır." Bu cümleyi nasıl anlamamız gerek? Ben böyle anlıyorum: Bir insan namaz kılıyorsa onun hayatı dine hizmet ediyor. Ondan dolayı hayatına hizmet eden hersey yine ibadet olur. Mesela uyumak, yemek, çalışmak hayatına hizmet eder ve hayatıda dine hizmet eder. Essebebu kel fail kaidesine göre uyumak, yemek ve çalı...
Namazda ruküda, secdede ve kıraatte surelerden ayrı dua etmenin hükmü nedir, caiz midir ?
Namazların sonunda okuduğumuz Allahümme salli ve barik dualarının Peygemberimiz(sav) zamanında değil daha sonra namazlara ilhak edildiği yönünde söylemler var. Bunlara nasıl bir delil getirmeliyiz?
Namazın bütün ibadetleri içine alması ne demektir?
Kendimizi yetiştirmek ve ibadetler hususunda neler yapmalıyız. Bunların sırası nasıl olmalıdır.
Ne için isteğim dışında bir imtihana tabiyim ve bunun sonucunda ebedi bir cennet ve cehennem var? Bu sorumluluk bana sorulmadan verildi...
"“İsm-i Adl’in cilve-i a‘zamından olan kâinâttaki adâlet-i tâmme, umum eşyânın müvâzenelerini idâre ediyor ve beşere de adâleti emrediyor. Sûre-i Rahmân’da وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهاَ وَوَضَعَ الْم۪يزَانَ [Göğe gelince, onu yükseltti ve mîzânı  koydu] اَلَّا تَتْغَوْا فِي الْم۪يزَانَ [Tâ ki tartıda haddi aşmayın!] وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ [Ve tartmayı adâletle dos...