Soru

Anneye Tebliğ

Annem kapalı ama, çok dikkat etmiyor. Yani vücut hatları görünmeyecek diyorum, doğru diyor. Ama uygulamıyor. Tavrım nasıl olmalı?

Tarih: 26.08.2021 22:39:14
Okunma: 990

Cevap

Gerek Kur’an’ı Kerim’de gerekse hadis-i şeriflerde evladın ana babaya karşı muamelesinin nasıl olacağı detaylı olarak beyan edilmiştir. Her ne maksatla olursa olsun ana babaya hürmet ve iyi muamele, dinimizin en temel emirleri arasındadır. [1]

Bir Müslüman olarak bu temel düşünceyi muhafaza etmek şartıyla dinimizin esas ve güzelliklerini başta ailemiz olmak üzere çevremizdeki muhtaç insanlara tebliğ etmek, öncelikli vazifelerimizdendir. Bu hususta Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: ‘Ve önce en yakın akrabâlarını uyar!’’[2] Bu âyet-i Kerime ile Peygamber Efendimiz’e (sav) telkin buyurulan tebliğ usullerinden birisi de, tebliğe en önce en yakın akrabalardan başlanması hakikatidir. Zira insanın yaşadığı muhit ve akraba çevresi, onun anlattıklarını uzaktakilere nazaran daha çabuk kabul ederler.

Bu durumda bize düşen vazife; etkili ve yerinde bir tebliğ ile tesettür gibi İslâmî değerleri güzel bir üslupla annemize, akrabalarımıza ve diğer mü’min kardeşlerimize anlatmak yani tebliğ yapmaktır. Zira bu hususta bilenler olarak bilmeyenlere anlatma sorumluluğumuz bulunmaktadır. Ancak bilinmelidir ki anne babamız ya da yakın akrabamızdan birisi de olsa, yapılacak tebliğ mutlaka kabul görecek diye bir şart yoktur. Kabul edenler olabileceği gibi, reddedenler de olabilecektir.

Annemize tebliğ yaparken olabildiğince mülayim, yumuşak, tatlı, nazik ve kibar bir dil kullanmalıyız. Kızarak ya da hiddet ederek değil, şefkatle muamele ederek O’nu ikna etmeye çalışmalıyız.  Unutmamak gerekir ki, yumuşaklık insanların muhabbetini, sertlik nefretini celbeder. İnsanların değişmesi ve yeni alışkanlıklarını terk etmesi yavaş olur. Sabırlı olup İslam’daki tedricilik prensibine göre hareket ederek aceleci olmamalıyız.

Tesettür gibi İslami konuları annemize veya başkalarına anlatırken, ispat odaklı hareket etmeli ve ikna metoduna ehemmiyet vermeliyiz. Fakat “Kabul et!” diye kesinlikle zorlama ve baskı yapmamalıyız. Konuyu güzelce ortaya koyup kabul edip etmemeyi kendilerine bırakmalıyız. Bilhassa tebliğ ettiğimiz kişi annemiz ise çok daha dikkatli olmamız gerekmektedir. Annemizi üzecek ya da rencide edecek tavır ve sözlerden hassasiyetle uzak durmalıyız.

Esma Bintu Ebî Bekr (radiyallahû anha) anlatıyor: Henüz müşrik olan annem yanıma geldi; nasıl davranmam gerekeceği hususunda Hz. Peygamber'den (sav) sorarak: 'Annem yanıma geldi, benimle (görüşüp konuşmak) arzu ediyor, anneme iyi davranayım mı?'’ dedim. 'Evet, ona gereken hürmeti göster.'’ dedi."[3]

Bu hadiseden açıkça anlaşılıyor ki, anne ve baba ne kadar günahkâr da olsalar onlara hürmet ve saygıda kusur edilemeyeceği ifade edilmektedir. Velev anne ve baba müşrik ve kâfir olsalar dahi.

Peygamber Efendimiz (sav), anne hakkının ne kadar yüce olduğunu bir Hadis-i Şerifinde şöyle beyan ediyor:

Bir adam Resûlüllah’a (sav) gelip "Kendisine güzel davranmama en layık olan insan kimdir?" diye sordu. Resûlüllah (sav) de "Annendir!" buyurdu. Adam "Ondan sonra kimdir?" dedi. Resûlüllah (sav) yine "Annendir!" buyurdu. Adam "Ondan sonra kimdir?" dedi. Resûlüllah (sav) "Babandır!" Buyurdu.[4]

Özetle ifade etmek gerekirse, annemize karşı tebliğ yaparken sevgi, saygı ve hürmet merkezli bir üslubu takip edip O’nu ikna etmeye çalışmak gerekir. Kalplerin dizgini Allah’ın elinde olduğundan çok baskıcı ve ısrarcı olmadan nazikçe hatırlatmamızı yapıp dua ve tevekkülle Allah’a iltica etmeliyiz.

Tebliğ konusu ve usulü, bir Müslüman olarak her birimizin çok iyi bilmesi ve tatbik etmesi gereken konulardandır. Aşağıdaki link üzerinden etkili tebliğ usulleri hakkında çok daha detaylı malumat sahibi olabiliriz.

https://risale.online/soru-cevap/etkili-teblig-ve-dogru-temsil

 

[1] İsra, 17/23-24

[2] Şuarâ, 26/241

[3] [Buharî, Hibe 28, Edeb 8; Müslim, Zekat 50 (1003); Ebu Davud, Zekat, 34 (1668)]

[4] Müslim, K. el-Biir, bab: 1-2, Hadis No: 2548


Yorum Yap

Yorumlar