Soru

Çocuklara Risale Anlatımı

Çocuklara hangi risaleleri nasıl anlatalım?

Tarih: 8.02.2017 08:29:41
Okunma: 6829

Cevap

Cenab-ı Hak Kur'an'da şöyle buyurur: “(Habibim Ya Muhammed!) Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel nasihatle da’vet et ve onlarla en güzel şekilde mücadele et! Şübhe yok ki (Allah’ın)yolundan sapanları en iyi bilen ancak Rabbindir; hidayete erenleri de en iyi bilen O’dur.” (Nahl /125)

 Hikmet, her şeyi yerli yerine koymak demektir. Bu tarife göre “insanları Allah’a hikmetle davet” etmeyi, “herkesin seviyesine göre konuşmak” olarak anlayabiliriz. Bu hususta peygamberimiz (sav) da şöyle buyurmuştur: “Biz peygamberler, insanlara akıllarının derecesi miktarınca konuşmakla emr olunduk.” Bu ayet ve hadisten anlaşılacağı üzere, her şeyden evvel, yaptığımız nasihatin tesirli olması için muhatapların seviyesini ve ihtiyacını göz önünde bulundurmamız gerekir.

Öyle ise; Risale-i Nur'un fıtri birer talebesi olan masum çocuklara, baştan başa İman dersleri olan Risale-i Nur'un bütün dersleri seviyelerine uygun olarak anlatılabilir kanaatindeyiz. Fakat bazı hususi risaleler ve mahrem mevzuları hariç tutmakta fayda görüyoruz. Başlarken yaradılışa uygun olarak kolaydan başlayıp zora doğru gidilmelidir. Mesela küçük sözlerde hikayeler olduğu için hem dikkat çekecek hem de daha kolay anlaşılacaktır.

Aşağıya Üstadımızın ve bazı talebelerinin bu mevzuya dair ifadelerini alıyoruz: 

 

Birincisi: Risâle-i Nûr’un fıtraten ve zamanın vaz‘iye­­tine göre talebesi olacak, başta ma‘sûm çocuklardır. Çünki bir çocuk küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i îmânî alamazsa, sonra pek zor ve müşkil bir tarzda İslâmiyet ve îmânın erkânlarını ruhuna alabilir. Âdetâ gayr-i müslim birisinin İslâmiyet’i kabûl etmek derecesinde zor oluyor, yabânî düşer. Bilhassa peder ve vâlidesini dindâr görmezse ve yalnız dünyevî fenlerle zihni terbiye olsa, daha ziyâde yabânîlik verir. O halde o çocuk, dünyadapeder ve vâlidesine hürmet yerinde istiskāl edip çabuk ölmelerini arzu ile onlara bir nevi‘ belâ olur. Âhirette de onlara şefâatçi değil, belki “Neden îmânımı terbiye-i İslâmiye ile kurtarmadınız?” diye da‘vâcı olur. İşte bu hakîkate binâen en bahtiyarçocuklar onlardır ki, Risâle-i Nûr dâiresine girip dünyada peder ve vâlidesine hürmet ve hizmet ve hasenâtı ile onla­rın defter-i a‘mâline vefatlarından sonra hasenâtıyazdırmakla ve âhirette onlara derecesine göre şefâat etmekle bahtiyar evlâd olurlar. (Hanımlar Rehberi)

 

Üstâdımız Efendimiz! Din, îmân aşkıyla, Müslümanlık duygusuyla mes‘ud olabilecek biz anneler, yavrularımıza Kur’ân-ı Kerîm’i öğretiyoruz, Risâle-i Nûr’a çalıştırıyoruz. Risâle-i Nûr’un îmân, İslâm dersleriyle terbiye etmeye çalışıyoruz. Evlerimiz, birer Medrese-i Nûriye oluyor elham­dülillâh. Eğer çocuklarımıza Risâle-i Nûr okutmazsak, yoldan çıkarıcı bu zamanın tehlikelerine düşecekler, fenâ göre­neklere kapılacaklar, kötülükleri taklîd edecekler, bizim başımıza belâ ve derd kesileceklerdi. Âhirette de “Îmânı­mızı neden kurtarmadınız?” diye biz anne ve babalarından da‘vâcı olacaklardır. Bunun için, sevgili yavrularımızın kalblerine Risâle-i Nûr sevgisini aşılıyoruz. Kadınların çocuklarına karşı şefkatleri fazladır. Eğer çocuklarının ebedî âhiret hayatlarını kurtaracak îmân dersleri verilmezse, bu ihmâl edilirse, yalnız muvakkat fânî dün­ya hayatına çalıştırılırsa, o vakit çocuklara olan şefkat, hakîkî yerine sarf edilmiş olmaz. Çocuğun hem dünyada, hem âhirette felâketine sebeb olan bir şefkat olmuş olur. Çocuklarımızı okşayarak, sevgiyle diyoruz ki:

“Evlâdım! Risâle-i Nûr seni hem dünyada, hem âhirette mes‘ud ve bahtiyar edecek en büyük ve en hakîkî bir din kitabıdır, îmân dersleridir. Okumaktan mahrum kalırsan, îmân derslerini şimdi almazsan, hem dünyada, hem âhirette bedbahtolursun, perişan kalırsın” diye ders veriyoruz. İmân hakîkatlerinin sevgisini kalblerine, büyüklüğünü ruhlarına yerleştirmekte de­vam edeceğiz. Duâlarınız sayesinde Risâle-i Nûr’un dersleriyle inşâallâh evlâdlarımız İslâmiyet’e, hem bize, hem milletimize hayırlı, dindâr gençler olarak yetişirler. Mübârek Üstâdımız!Sevgili Rabbimizin kalblerimizde rah­metiyle derc ettiği muhabbet hissini, neden bizi ebedî saadete götürecek olan îmân derslerini Risâle-i Nûr ve siz Üstâdımız yolunda sarf etmeyelim? Başka yolda sarf etsek, bize dünya ve âhirette “Eyvâh!”lar dedirtecek,hüsrana götürecek, belki ebediyen ağlatacak. Eğer çocuklarımıza da bu ehemmiyetli hakîkati aşılamakla hakîkî şefkatimizi sû’-i isti‘mâl etmeden gösterebilirsek, analık vazîfemizi bihakkın îfâ etmiş olacağız. (Hanımlar Rehberi)

Mademki o ma‘sûmlar hayatın dağdağalarına atılacaklar. Mademki insandırlar. Elbette küçük kalblerinde çok uzun arzuları olacak ve küçük kafalarında büyük maksadlar tevellüd edecek. Madem hakîkat böyledir. Onlara şefkatin muktezâsı, gayet derecede fakr ve aczinde, gayet kuvvetli bir nokta-i istinâdı ve tükenmez bir nokta-i istimdâdı kalblerinde îmân-ı billâh ve îmân-ı bil’âhiret sûretiyle yerleştirmek lâzımdır. Onlara şefkat ve merhamet bununla olur. (Mektubat 2)

Dördüncü fâidesi ki, insanın hayat-ı ictimâiyesine bakıyor. Risâle-i Nûr’dan Dokuzuncu Şuâ‘da beyân edilen o neticenin bir hulâsası şudur: Nev‘-i insanın dörtten birini teşkîl eden çocuklar, âhiret îmânıyla insanca yaşayabilirler. Ve insaniyetin isti‘dâdlarını taşıyabilirler. Yoksa elîm endişeler içinde kendini unutturmak ve uyutturmak için, çocukça oyuncak­larıyla haylaz bir hayatla yaşayacak. Çünki her vakit etrafında onun gibi çocukların ölmesiyle, onun nâzik dimağında ve ileride uzun arzuları taşıyan zayıf kalbinde ve mukāvemetsiz ruhunda öyle bir te’sîr yapar ki, hayatı ve aklı o bîçâreye âlet-i azâb ve işkence edeceği zamanda, âhiret îmânının dersiyle, görmemek için oyuncaklar altında onlardan saklandığı o endişeler yerinde, bir sevinç ve genişlik hissederek, der:

“Bu kardeşim veya arkadaşım öldü. Cennetin bir kuşu oldu. Bizden daha iyi keyif eder. Cennette gezer. Ve vâlidem öldü. Fakat rahmet-i İlâhiyeye gitti. Yine beni cennette kucağına alıp sevecek. Ve ben de o şefkatli anneciğimi göreceğim” diye insaniyete lâyık bir tarzda yaşayabilir. (Asa-yı Musa)

 

Ayrıca Bakınız:

/soru-cevap/cocuk-ve-yaslilara-allahi-anlatmak


Yorum Yap

Yorumlar