Soru

Risale-i Nur'un Takip Ettiği "Acz, Fakr, Şefkat ve Teffekkür" Esasları

17. Söz'ün Zeyli'nin giriş kısmında geçen "Cenâb-ı Hakk’a vâsıl olacak tarîkler pek çoktur. Bütün hak tarîkler Kur’ân’dan alınmıştır. Fakat tarîkatlerin bazısı bazısından daha kısa, daha selâmetli, daha umumiyetli oluyor. O tarîkler içinde kāsır fehmimle Kur’ân’dan istifâde ettiğim acz ve fakr ve şefkat ve tefekkür tarîkîdir." cümlesini izah eder misiniz?

Tarih: 24.11.2023 23:49:35
Okunma: 300

Cevap

"Cenâb-ı Hakk’a vâsıl olacak tarîkler pek çoktur. Bütün hak tarîkler Kur’ân’dan alınmıştır. Fakat tarîkatlerin bazısı bazısından daha kısa, daha selâmetli, daha umumiyetli oluyor. O tarîkler içinde kāsır fehmimle Kur’ân’dan istifâde ettiğim acz ve fakr ve şefkat ve tefekkür tarîkîdir." (Sözler, 86)

Kulları Cenab-ı Hakka ulaştıracak yollar çoktur. Hak olan ve ehl-i sünnet bünyesinde bulunan bütün tarikatler kendi metotlarını Kur’ân’ın nurundan almışlardır. Dolayısıyla yüzyıllardır mü'minler kendi kalbine, aklına, ruhuna ve duygularına hitap eden ve ona itminan veren tarikatı, mesleği ve meşrebi tercih etmiş, o yol ile Allah’ın rızasını kazanmaya gayret etmiştir.

Bu tarikatların, meslek ve meşreplerin hepsi kendi metodu itibariyle iman-ı tahkikiyi, marifetullahı, muhabbetullahı, takvayı, nefsi ıslahı, günahlardan uzak durmayı, güzel ahlakı hasılı Allah’ın rızasını kazanmayı hedef tutmuşlardır. Fakat bu yolların hepsi aynı hedefe gitmekle beraber bazıları daha kısa, daha selametli, daha kolay olmuşlardır.

Örneğin Kadiri tarikati, nefiste atılan yedi adım ile birlikte aşk esasına dayanmaktadır. Nakşi Tarikati, latifelerde atılan on adım ile birlikte yine aşk esasına dayanmakta, yani aşktan aldıkları güçle o adımları atarak insan-ı kâmil olmaya doğru yürümektedirler. Bu aşk mesleği sadece Kadiri ve Nakşi tarikatına münhasır kalmayıp çok tarikat ve mesleklerde asıl olmuştur.

Bediüzzaman Hazretleri de Risale-i Nur'un kemale ulaştıran yolunu "acz, fakr, şefkat ve tefekkür" esaslarından alınan güçle, konumuz olan zeylin devamında bahsi geçen dört adımı atmakla yürünebileceğini ifade etmiştir. Dikkat edilmesi gereken husus şudur ki bu saydığımız "acz, fakr, şefkat ve tefekkür” dört hatve, yani dört adım değil, arkadan gelen âyetlerde tarif edilen hatveleri geçerken dayanılması gereken esaslardır.

Bunlardan birincisi aczdir. Sözlükte güçsüz olmak, kudreti olmamak, zayıflık, güç yetirememek, bir şeyi yapmak veya bir işi yapacak kudreti olmamak anlamında kullanılmaktadır. Kudretin zıddıdır. 

Hz. Üstad'a göre acz, insanları Cenabı Hakk’a ulaştıran en kısa ve en selametli bir yoldur. İnsan aczini idrak etmekle ubudiyet yoluyla mahbubiyet (Allah’ın (cc) sevdiği kulluk) makamına erişir. Bununla birlikte kişinin aczini insanlara değil Allah’a karşı göstermesi gerektiğine dikkat çeker.

İkincisi fakrdır. Sözlükte fakirlik, yoksulluk, eksiklik ve ihtiyaç olan şeyin yokluğu anlamına gelmektedir.  Bediüzzaman Hazretlerine göre fakr, her şeyde Allah’a (cc) muhtaç olduğunu hissedip O’ndan istemektir. Fakr, bu dört esastan biri olup kişiyi Allah’ın Rahman ismine ulaştırır, merhameti celb edip çeker.

Üçüncü yol ise şefkattir. Şefkat, zararlardan koruma ve acıma duygusu ile karışık olan şiddetli bir sevginin adıdır. Şefkat pek geniştir. Bir zât, şefkat ettiği evlâdı münasebetiyle bütün yavrulara, hattâ bütün canlılara şefkatini kuşattırır ve Rahîm isminin ihatasına bir nevi aynadarlık gösterir. Şefkat, safi ve karşılıksızdır. En basit mertebede olan hayvanların yavrularına karşı fedakârane şefkatleri buna delildir. Halbuki aşk ücret ister ve karşılık taleb eder. Şefkat aşktan üstündür.

Dördüncüsü tefekkürdür. Tefekkür; Allah’ın azametini, Cenabı Hakk’ın âyetlerini/yarattıklarını, saltanatını ve O’nun kudretini düşünmektir. Bununla beraber kulun kötü işlerini, amellerini tefekkür etmesidir. Tefekkür insanı Allah’ın Hakîm ismine ulaştırır. Hakîm ismi her şeyin faydalı, hikmetli, yararlı ve güzel yaratılması demektir. İnsan, eşyanın bu faydalı ve hikmetli cihetlerini tefekkür eder; neticesinde ise önce Hakim ismine ondan da Allah’a karşı içinde muhabbet, saygı ve hürmet oluşur.

Bu dört kavram Risale-i Nur’un mesleğinde ilerlerken dikkat edilmesi gereken dört temel esastır ve hepsi aşktan daha üstündür. Bu dört esası kendine dayanak yapan yukarıda belirtilen hedeflere daha kolay, daha kısa ve daha selametli ulaşır biiznillah.


Yorum Yap

Yorumlar