Arama sonuçları: 1341 sonuç bulundu.

Tevhid-i Zât'tan bahsedilirken; Allah-u Teala parçalardan oluşmamıştır ve parçalara bölünmez deniyor. Peki Allah tek bir şeydir mi demektir? Tek bir hakikati mi vardır demektir? Bu mana kast edilerek Allah tek bir parçadır denilebilir mi?
"Bizler esasen Allah’ın zatını değil varlığını düşünür tefekkür ederiz." Bu sitede gördüğüm bir yazıda geçiyordu. Şimdi benim aklıma çok vesvese geliyor. Mesala namaza niyet ederken kelime-i şehadetin manasını kalben tasdik ederken Allah'ı düşünmeye çalışıyorum. Öyle bir canlı veya cansız varlık yerine de koymuyorum, kendimce birşeyler düşünüyorum. Ben şimdi korkuyorum bir şeye benzettiğimden. All...
 "Arşı ise (daha önce) su üstünde idi." tabiri ile murad nedir.? "Rahman arşa indi(istiva etti)" tabirinden anlaşılması gereken mana nedir?
Bast-ı zaman ile tayy-i mekan aynı manaya mı geliyor, arasında fark varsa nedir?
Bediüzzaman hazretleri, şeytanın insanlara musallat olmasıyla insanların imtihan dünyasına atıldığını ve Cenab-ı Hakka en geniş bir ayna olduğunu ifade ediyor. Peki şeytan asi olmasaydı ne olurdu. Bu kadar hikmetler yaratılmaz ve Cenab-ı Hak tam manasıyla keşfolunmaz  mı idi. Dolayısıyla bu kadar hikmetlerin var olması şeytanın isyan etmesine mi bağlı?
Bediüzzaman Hazretleri diyor ki: "...ben dindar bir cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki tarihçe-i hayatım isbat eder." (Şualar - 363) Üstadın cumhurriyetten kastı nedir? Buradan Üstadın zamanındaki rejimi destekliyor manası çıkar mı?
"Bekârlık bîkârların kârıdır. Bâkire, iki sülüs kadın, bir sülüs erkektir. Bekâr, iki sülüs erkek, bir sülüs çocuktur. İzdivac, tasfiye tehzib eder." Bediüzzaman'a ait bu cümleleri açıklar mısınız?
Harfler ve cüzlerinden evvela ب'nin fenn-i sarfça bir mânâsı istiânedir. Bir mânâ-yı örfîsi teberrük mânâsı olmasından bu ب'nin merci-i müteallikı kendi mânâsından çıkan اَسْتَعِينُ ve اَتَيَمَّنُ fiillerine bağlanıyor. Veyahut Bismillah’taki perdesinde قُلْ (söyle)’den çıkan اِقْرَاْ (oku) fiiline bakar. Yani: “Ya Rabbi, ben senin isminin yardımıyla ve onun bereketiyle okuyacağım. Her şey senin k...
"Her bidat dalalettir, dalalet ise ateştedir" manasında hadis var. Şimdi sünnetin dışına çıkınca dalalet oluyor ya bunun ölçüsü nedir? Diyelim ki yeme içme adabı yada tuvalete girme adabı vb sünnetleride terk etmek dalalet midir? Bunun ölçü ve ehemmiyet sırası nasıldır? Her konuda sünnete uyamayabiliyoruz.
Bir insan tüm günahları işlese, namaz kılmasa, alkol içse, yüzlerce zina yapsa, insan öldürse, sonra bir de küfre düşse, imandan çıkıp şirk koşsa ama sonra Rabbini hatırlayıp imana yeniden girse, tövbe etse bu kimse af olur mu?