Arama sonuçları: 238 sonuç bulundu.

Peygamber Efendimizin (sav) teşri görevini nasıl anlamalıyız? Bu konuda âyet var mıdır? 
Bir insan hem namaz kılıp hem oruç tutup hem zikir yapıp yani tüm ibadetleri yapıp kötülük yapıyorsa bu mu daha hayırlıdır. Yoksa tam tersi iyilik yapıyor kötülükten uzak yaşıyor ama namaz kılmıyor oruç tutmuyorsa bu mu daha hayırlıdır. Zamanımızda bazı kimseler ibadet yapıyor. Ama aynı zamanda bazı kötülükler de yapıyor. Bazı kimseler ise iyi niyetli, kalbi temiz, kötülüklerden kaçıyor, ama ibade...
İçkinin neden haram olduğunu izah eder misiniz?
İdam-ı ebedi ve ebedi haps-i münferid nasıl oluyor? Hakiki adem yoktur. Kafir ebediyyen cehennemde kalacak, yok olmayacak. Ebedi hapsi münferid nedir? Fasık cehennemde diğer fasıklarla beraber yanacak. Günahını çektikten sonra imanı varsa tekrar cennete girecek diye biliyorum. Münferit ve ebedi olmasını anlamadım.
1. "Onlara bir iyilik gelirse bu Allah'tandır derler. Onlara bir kötülük gelirse bu senin yüzündendir derler. De ki hepsi Allah tan dir." (Nisa, 78) Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır, sana ne kötülük gelirse kendindendir. "Nisa, 79" Bu iki ayeti nasıl anlamak lazım. Zahiren zıt gibi duruyor? 2. "Allah hiçbir adamın içine iki kalp koymamıştır." (Ahzap, 4) Halbuki iki kalpli insanların doğduğu ol...
Üçüncü nokta şudur: O Zât-ı Zülcelâl’in iki vasf-ı kemâlden iki şer‘i tecellî. Vasf-ı irâdeden gelen meşîetle takdîrdir, o da şer‘-i tekvînî. Vasf-ı kelâmdan gelen şerîat-ı meşhûre. Teşrîî evâmire karşı itâat, isyannasıl olur, öyle de tekvînî evâmire itâat ve isyan olur. Birincisi gāliben dâr-ı uhrâda görür mücâzâtı, sevabı. İkincisi ağleben dâr-ı dünyâda çeker mükâfât ve ikābı. Meselâ nasıl, sabr...
Mecellede geçen, "1-Şiddetli zarar, hafif zararla giderilir. 2- İki Fesad Tearuz Ettiği Zaman En Hafifî İşlenerek Büyük Olanın Çaresine Bakılır." düsturlarına binaen, ciddi borç yükü altına giren bir kimse, tefeciden faiz alarak daha büyük zararlara düşmektense, bankadan kredi çekerek daha az zararla telafi etmesi caiz olur mu?
İnsanların irade oluşturma ve karar verme merkezleri olan kalpleri bir sayfa gibidir. Bu sayfaya düşen irade ve karar, insanların kendilerinden zannedilir. Hâlbuki bu işte insanlar sadece birer uçturlar. O ucu tutan bir kalem, kalemi tutan bir el ve elin ait olduğu bir zat vardır. Bu zat ise, eşya gibi kalplerde de tasarruf sahibi olan Allah’tır. Allah’ın istediği şeyler insanların kalplerine irad...
10. Hüccet-i imaniyenin mukaddemesinde geçen: "Ey insan kat‘iyen bil ki: Hilkatin en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi, îmân-ı billâhtır. Ve insaniyetin en âlî mertebesi ve beşeriyetin en büyük makā-mı, îmân-ı billâh içindeki ma‘rifetullâhtır. Cin ve insin en parlak saadeti ve en tatlı ni‘meti, o ma‘rifetullâh içindeki muhabbetullâhtır. Ve rûh-u beşer için en hâlis sürûr ve kalb-i insan i...
23. Söz'de geçen, "İman insanı insan eder, belki insanı sultan eder. Küfür ise insanı gayet aciz bir canavar hayvan eder" sözünü izah edebilir misiniz?