Arama sonuçları: 758 sonuç bulundu.

Mesnevi Nuriye’de geçen bir yerde “Mahlukata taksim edilen muhabbetin, Allah’a olan muhabbeti tezyid edeceği” anlatılıyor? Yani muhabbet taksim edilip dağıtıldığında azalması gerekmiyor mu? Biz bu muhabbeti sadece Allah’a vermemiz gerekmiyor mu? Mahlukata verdiğimiz zaman artma nasıl olabilir.? 
Üstad Bediüzzaman, mezheblerin hikmetini anlatırken, "şafi mensuplarının daha çok köylerde yaşadığını ve mezhebin bazı kurallarının buna göre şekillendiğini, Hanefi mezhebinde bulunanlar ise genelde şehirli olduğunu ve bazı kurallarının buna uygun geldiğini" izah ediyor. Bu noktadan, köyde ve bedeviyete yakın yaşayan birinin Şafi Hazretlerine mi uyması gerekiyor? Mezhep doğuştan gelen bir durum mu...
Risale-i Nur'da kişinin namaza motive olması nasıl anlatılıyor?
Bir insana namaz kılması gerektiğini en tesirli misallerle nasıl anlatabilirim
Nefis hep kötü olanı ister? Namaz kılmayı bazen istemeyiz. Bu istek nefisten mi gelir şeytandan ? Risalelerde namazın ehemmiyeti nasıl anlatılştır?
“Arkadaş! Nefiste öyle dehşetli bir nokta ve açılmaz bir ukde var ki, zıdları birbirinden tevlid eder. Ve aleyhte olan her bir şeyi lehte zanneder. Meselâ güneşin eli sana yetişir, ziyasıyla başını okşar. Fakat senin elin ona yetişemez ve senin keyfin üzerine hareket etmez. Demek şemsin sana karşı iki ciheti vardır: Biri kurb, diğeri bu'd. Eğer senin ondan baîd olduğun cihetle "O bana tesir edemez...
Onuncu Nota’da bahsi geçen “Marifetullahın (Allah’ı bilmenin) şahidleri, bürhanları (delilleri) üç çeşittir. Bir kısmı: Su gibidir; görünür, hissedilir, lâkin parmaklarla tutulmaz. …İkinci kısım: Hava gibidir; hissedilir, fakat ne görünür, ne de tutulur. …Üçüncü kısım ise: Nur gibidir; görünür, fakat ne hissedilir, ne de tutulur.” Cümlelerinde anlatılmak istenen manayı açabilir misiniz? Bu üç kısm...
Bazı kişiler diyorlar ki: "Benim hastanede kalbim gecici olarak durdu ve ruhumun bedenden çıktığını gördüm ve doktorların bana müdahale ettiklerini tavandan izledim. Sonra ben bir tünelin içine çekildim. Tünelin sonunda isik vardi ve vardığımda benden evvel ölmüş akrabalarım yeşiller içinde beni karşıladılar. Ama geri dönmem gerektigini söylediler ve ben birden kendimi yine hastanede buldum." gibi...
Ortak kullanılan bir alanda bizi rahatsız eden bir konu hakkında önce rahatsız olduğumuz kişiyi uyarsak ama dikkat etmese diğer arkadaşlara kötülemek maksatlı değil de "sadece ben mi rahatsız oluyorum? Hep birlikte söyleyelim" tarzında cümlelerle istişarede bulunmak da dedikodu mudur? Bizi çok üzen, kıran olayları başkasına dedikodu kastı olmadan anlatmak da kul hakkı mıdır? Bana dedikoduyu anlata...
Hanımlar Rehberi'nde geçen "Eğer o amir, zahiri ve batıni bir padişah-ı ruhani olsa..." cümlesiyle anlatılmak isteneni izah eder misiniz?