Arama sonuçları: 648 sonuç bulundu.

Havalimanında unutulan eşyaların bir süre bekledikten sonra (1 ay kadar) sahibi gelmeyince havalimanında bir dükkanda müşterilere satılmasının hükmü nedir?
Tevafuklu Kur'an'ın hattatı, Risale-i Nur'un serkatibi Husrev Efendi Üstadımız hakkında bir sitede şöyle bir soru gördüm. Demişler ki: "Üstad hayattayken Hüsrev Efendi ile arasının açıldığı söyleniyor. Hüsrev Efendi ki Üstad'ın Risalelerde çok övdüğü ve Risalelerde birçok mektubu geçen bir kişidir. Neden Üstad izin verdiği halde Latin harflerine karşı çıkmış?" Bediüzzaman Üstadımız latin harflerin...
Bediüzzaman hazretlerinin Demokrasiye karşı tutumu nasıldır?
Bedîüzzaman Hazretleri İşarat’ül İ’câz adlı eserini, Birinci Dünya Savaşı devam ederken, cephede, hem de avcı hattında ve düşmanın top gülleleri arasında fırsat buldukça yanındaki bir talebesine yazdırmıştır. Benzeri görülmeyen böyle bir işe ve böyle şartlar altında niçin teşebbüs etmiştir?
Bazı yazarlar tarafından Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nin seyyid olmadığı iddia olunmakta, hatta bunu kendisinin reddettiği söylenmektedir. Üstad'ın seyyid olduğuna dair kendine ait ifadeleri var mıdır? Ayrıca Üstad'ın Kürt olması seyyid olmasına engel bir durum mudur?
Üstad Bediüzzaman Hazretleri 1900'lü yıların başında ittihad ve terakki cemiyetinin yanında niye bulunmuştur? Bu zararlı cemiyeti niye bir dönem desteklemiştir? Bunu açıklar mısınız?
Bilindiği gibi evlenmek Peygamberimizin bir sünnetidir. Said Nursi Hazretleri, sünnet-i seniyyeye çok bağlı bir İslam alimi olduğu ve insanları sünneti yaşamaya, eserlerinde çokça teşvik ettiği bilindiği halde neden evlenmemiştir.
Üstad 11. Lemada "bu fakir Said eski Said den çıkmağa çalıştığı bir zamanda, rehbersizlik den ve nefsi emmarenin gururunan gayet müdhiş ve manevi bir fırtına içerisinde akıl ve kalbim hakaik içerisinde yuvarlandılar." diyor. Burada rehbersizlikten ifadesi akıl ve kalbim hakaik içerisinde yuvarlandılar ile neyi kasd ediyor. İzah eder misiniz?
Üstad Bediüzzaman'ın siyasete bakışı nasıldı?
İhlas risalesi 3. düsturda geçen "beni de ihlasa sokarsınız" cümlesini üstad niçin kullanmış. Biz üstadımızın ihlaslı olduğuna canu gönülden inanıyoruz. Bu cümlede üstadımız ne kast etmiş olabilir?