Arama sonuçları: 685 sonuç bulundu.

Peygamber efendimiz için Habibullah ifadesine mukabilen, bizler de onun ümmeti olmamız sebebiyle Allah'ın habibi olabilirmiyiz. Bu ünvan bize de şamil midir?
İnsan, iradesi dışında bir makine gibi mi işliyor? Allah insan iradesinin işler olabilmesi için mi insana kudreti depolama kabiliyetini vermemiştir? İnsanın Allah’ın kudretinden bağımsız, kendi kudreti olmuş olsa idi, pili içinde olan bir oyuncaktan farkı kalmaz mıydı? Allah’ın kudreti insan iradesini selp mi ediyor yoksa teyit ve takviye mi ediyor? İnsan Allah’ın takdiratı dışına çıkamayacağına g...
Üçüncü nokta şudur: O Zât-ı Zülcelâl’in iki vasf-ı kemâlden iki şer‘i tecellî. Vasf-ı irâdeden gelen meşîetle takdîrdir, o da şer‘-i tekvînî. Vasf-ı kelâmdan gelen şerîat-ı meşhûre. Teşrîî evâmire karşı itâat, isyannasıl olur, öyle de tekvînî evâmire itâat ve isyan olur. Birincisi gāliben dâr-ı uhrâda görür mücâzâtı, sevabı. İkincisi ağleben dâr-ı dünyâda çeker mükâfât ve ikābı. Meselâ nasıl, sabr...
23. Söz 4. Noktada geçen "Yoksa bir sinekten vaveyla eden ahmak ve haylaz bir çocuk gibi ben kuvvetimle bu kabil-i teshir olmayan ve bin derece ondan kuvvetli olan acip şeyleri ve ademleri teshir ediyorum ve fikir ve tedbirimle kendime itaat ettiriyorum deyip küfran-ı nimete sapmak insaniyetin fıtratı asliyyesine zıt olduğu gibi şiddetli bir azaba kendini müstahak eder." kısmını nasıl anlamalıyız
Resulullah(s.a.s), beni amir kabilesinden bir heyetin sen bizim efendimizsin hitabına karşılık "efendi Allah'tır" demesi ile; ben mahşer gününde beni ademin efendisiyim demesinde ne hikmet vardır, hangi makamda hangi hakikati ifade ediyor, izah eder misiniz?
Bir hanım, kocasının hangi erkek akrabalarının yanına çıkabilir veya onlarda ikramda bulunabilir? İzah edebilir misiniz?
"Erkekler, kadınlar üzerine hâkimdir (onların reisidir)ler. (Bu,) Allah’ın(insanlardan) bazılarını (erkekleri), bazısından (kadınlardan) üstün kılması ve (erkeklerin kendi) mallarından sarf etmeleri sebebiyledir. Sâliha kadınlar ise, itâatkâr olanlardır. Allah’ın(kendilerini) korumasına mukabil, gaybı (kocasının yokluğunda, koruması gerekenleri)muhâfaza eden kadınlardır. İtâatsizliklerinden korktu...
Kurandaki tevafuk, ilk olarak Kayışzade hafız osman efendinin ve akabinde Hüsrev Efendinin Kuran'ı yazmasıyla inkişaf etmiştir. Peki bu tevafukun bunca zaman sonra görünür hale gelmesinin hikmeti nedir? neden Kuranın nazil olduğu zamanlarda veya o zamana daha yakın bir vakitte bu tevafuklar aşikar olmadı ve gizli kaldı?
Lahikalarda Hikmetül İstiaze risalesinin birinci ve ikinci kısımlarından söz ediliyor. Ama Lemalarda böyle bir taksim görmedik. Bu risalenin ikinci kısmı ayrı bir risale mi acaba? (Sabri'nin fıkrasıdır) Üstad-ı Ekremim! Hikmetü'l-İstiâze'nin İkinci Kısmı öyle kıymetdâr bir hazine-i cevâhir ve maraz-ı vesvesenin iksîr bir ilâcıdır ki, âlem-i fânîden âlem-i bekàya göçünceye kadar, nefis ve şeytanın...
1- İnsan kabirde ne kadar kalır? 2- Kıyametten haşre kadar ne kadar zaman geçer? 3- Mahşerde hesap ne kadar sürer (zaman, yıl olarak)? Mümin ve kafir için bu üç vakit aynı mıdır? Misal bir mümin mahşerde hesabını vermişse tüm insanların da hesap vermelerini bekleyip mi sırata ya da cennete gidecek yoksa tüm insanların da hesap vermelerini beklemeden mi gidecek ?