Arama sonuçları: 1126 sonuç bulundu.

Tahkiki imanın elde edilip edilmediği nasıl anlaşılır?
Taklidi iman ne demektir?
Taklidi ve tahkiki iman nedir?
"Evet, tevhîd-i îmânî, elbette tevhîd-i kulûbü ister. Ve vahdet-i i‘tikād dahi, vahdet-i ictimâiyeyi iktizâ eder."  Cümlesini izah eder misiniz?
"Evet Allah'ın emirlerini yapmaktan ve nehiylerinden sakınmaktan ibaret olan ibadetle vicdani ve akli olan imani hükümler" Burada geçen vicdani ve akli olan imani hükümler nedir?
Yazı mektubunda, Risale-i Nur'u yazmanın ibadet manası taşıyan faydalarından biri olarak geçen, "Müslümanlara iman cihetinde hizmet etmektir" ibaresindeki iman hizmetinden kasıt nedir? Risale-i Nur'u yazmak nasıl bir iman hizmeti olabilir?
"Hem eğer Hazret-i Ali olmasaydı, dünya saltanatı, mülûk-u Emeviyeyi bütün bütün yoldan çıkarmak muhtemeldi. Halbuki, karşılarında Hazret-i Ali ve Âl-i Beyti gördükleri için, onlara karşı muvazeneye gelmek ve ehl-i İslâm nazarında mevkilerini muhafaza etmek için, ister istemez, Emeviye devleti reislerinin umumu, kendileri olmasa da, herhalde teşvik ve tasvipleriyle, etbâları ve taraftarları, bütün...
Kuran tefsiri dinliyordum. Hoca diyorki Allah tekvini ayetleri birer işaret olarak ilahi kudrete işaret ettiğini görmemizi ister. Eğer işaretler kul tarafından görülmezse, kul, kalp gözü körlüğüyle suçlanır, iman mahrumiyetidir gibi şeyler söylüyor hoca... Ben tekvini ayetlere bakarak Allahın  kudretini göremiyorum. Allah korusun bu imansızlık mı oluyor, daha önemlisi kalp mührü mü oluyor? 
Yedinci Şua'daki şu parağrafı nasıl anlamalıyız? "Bu kâinâtta dâimâ güzelliği izhâr, iyiliği ve doğruluğu himâye ve sahtekârları ve müfterîleri imhâ ve izâle etmek âdetini bir düstûr-u fa‘âliyet ittihâz eden bu kâinâtın mutasarrıfı, o Kur’ân’a âlemde en makbûl, en yüksek, en hâkimâne bir makam-ı hürmet ve bir mertebe-i muvaffakiyet vermesiyle onu tasdîk ve imza ettiği gibi..."
Lemalarda, "Çünki onlar, hayatlarını kemâl-i lezzetle evlâdlarının hayatı için fedâ ediyorlar, sarf ediyorlar. Öyle ise; insaniyeti sukūt etmemiş ve canavara inkılâb etmemiş herbir veledin farz olan bir vazîfesi de, o muhterem, sâdık, fedâkâr dostlara, hâlisâne hürmet ve samîmâne hizmet ve rızâlarını tahsîl ve kalblerini hoşnud etmektir." deniliyor. Bunu başarmanın formülü var mı, tavsiyeniz nedir...