Arama sonuçları: 313 sonuç bulundu.

"hem siz birer perde yaradılmışsınız. Ta güzelligi görülmeyen zahiri çirkinlikler size isnad edilip Zat-ı Mukaddes-i İlahiye'nin tenzihine vesile olasınız." (Sözler, 18. Söz)  burada nefis nasıl perde oluyor?
Tevbe  Suresi 111. ayette : "Şüphesiz Allah, mü’minlerden nefislerini(canlarını) ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır." buyuruluyor. Ayette geçen; nefsini cenabı hakka satmak ifadesini nasıl anlayacağız ve satmaktaki kasıt nedir?
Ruh ve nefis farklı mı ölümü tadacak olan kim? Ruh da bir an bile olsa ölecek mi?
Bu sıralar hayatımda bazı sorunlarla karşılaşıyorum. Bu sorunlar ailemle ilgili ve yıllarca hatta küçük yaştan itibaren yaşadığım sorunlar olduğu için zamanla çok yorgun ve halsiz hissetmeye başladım. Yine zamanla her şeyden elimi ayağımı çekip sadece düşünmemek için kendimi oyalamaya başladım. Bir süre sonra önünü alamadığım bir iradesizlik, tembellik boş vermişlik hali sardı. Her şeye rağmen hay...
Asr-ı Saadette maddi bir cihad vardı onlar maddi zorluklar çekmişler ama biz şu an nefislerimizle manevi olarak cihad ettiğimiz için şuan bizim işimiz daha zor görünüyor. Bundan dolayı da onların zamanına göre şuan bizim manevi mücadelemiz daha yüksektir diyebilir miyiz ?
Şükr-ü örfî ne demektir? Bir tohumun ağaç olmasını onun şükr-ü örfîsi olarak düşünebilir miyiz?
"Rivâyet edilmiştir ki: Resûl-i Ekrem (asm)’ın defnedilmesinden sonra, bir bedevî geldi. Kendisini Allah Resûlü (asm)’ın kabrinin üzerine attı, öyle ki toprağından üstü başı toz toprak oldu. Ve dedi ki: “Yâ Resûlallah! Sen söyledin, biz de işittik! Ve îmân ettik ki: ‘Eğer gerçekten onlar nefislerine zulmettikleri zaman, sana gelip de Allah’dan mağfiret isteselerdi ve peygamber de onlar için bağışl...
24. sözün 5. dalının ikinci kinci Meyvesinde geçen "Ey nefis! Ubudiyet, mukaddeme-i mükâfat-ı lâhika değil, belki netice-i nimet-i sâbıkadır. " ifadesini genel olarak anlamaktayız. Fakat cümlenin tam olarak çevirisini yapamıyoruz. Bu cümlenin izahını yapabilir misiniz?
"Halbuki mes’elemiz olan ubûdiyet yolu zararsız olmakla beraber -ondan dokuz ihtimâl ile- bir saadet-i ebediye hazinesi vardır. Fısk ve sefâhet yolu ise, -hattâ fâsıkın i‘tirâfıyla dahi- menfaatsiz olduğu halde, -ondan dokuz ihtimâl ile- şekāvet-i ebediye helâketi bulunduğu, icmâ‘ ve tevâtür derecesinde hadsiz ehl-i ihtisâsın ve müşâhedenin şehâdetiyle sâbittir. Ve ehl-i zevkin ve keşfin ihbârâtıy...
‘Allah insanı niye yarattı’ sorusuna cevaben ‘Allah insana özgür irade verdi ve kendi özgür iradesiyle kendisine ibadet edecek ve kendisine gelecek bir varlık olarak insanı yarattı’ diyorlar.  Meleklerin kötülüğe yönelecek nefisleri olmadığı için imtihana tabi değil’ deniyor. Aynı olay cinlerde de var.  O zaman bu olay böyle olmamalı. Çünkü cinlerde de irade var. Peki, bu duruma bir açıklık getirm...