Arama sonuçları: 701 sonuç bulundu.

Kader Risalesi’ndeki şu paragrafı izah eder misiniz? "Cüz'-i ihtiyarînin üss-ül esası olan meyelan, Matüridîce bir emr-i itibarîdir, abde verilebilir. Fakat Eş'arî, ona mevcud nazarıyla baktığı için abde vermemiş. O meyelandaki tasarruf, Eş'ariyece bir emr-i itibarîdir. Öyle ise o meyelan, o tasarruf, bir emr-i nisbîdir. Muhakkak bir vücud-u haricîsi yoktur. Emr-i itibarî ise, illet-i tâmme istem...
Cihat ilanı, ulül emrin vazifesi midir? Kişi kendi başına düşmana cihat ilan edebilir mi? Kişi düşmana saldırdığı zaman şehit olur mu? Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?
Bir kişi, dua ederken adaleti gözetmek zorunda mıdır? Örneğin; bir katil, tevbe edip hapisten kurtulmak için dua edebilir mi? Yoksa cezasını kabul etmesi daha mı güzeldir?
İhlas nasıl "en makbul bir şefaatçi" oluyor?  Ayrıca ihlas risalesinin başında üstadın yaptığı tanımdaki dokuz kelimeyi (1. en mühim bir esas, 2. en büyük bir kuvvet, 3. en makbul bir şefaatçi, 4. ...) örneklerle izah edebilir misiniz?
"Ve o enenin dürbünüyle, kâinât ne olduğunu ve ne vazîfe gördüğünü görür. Ve âfâkî ma‘lûmât nefse geldiği vakit, enede bir musaddık görür. O ulûm, nûr ve hikmet olarak kalır. Zulmet ve abesiyete inkılâb etmez." Cümlesinde tam olarak neyi kast ediyor? Bu cümleyi izah edebilir misiniz?
Bazı büyüklerin Tasarruf sahibi olduklarını ve vefaat etselerde dünyadaki bazı kişilere istedikleri yardımı yapabildiklerini okudum. Bunu nasıl yapıyorlar ve delili nedir? Bir diğer sorum da ilham nasıldır? Üstad Risalelerin ilhamla yazıldığını söylüyor. Ben buna kesin inanıyorum. Hiç şüphem yok. İlhamın nasıl olduğunu bir misal vererek izah edebilir misiniz?
Şu cümleyi izah edebilir misiniz? "Ancak o rahmetin şe’nindendir ki, firâk-ı ebedîyi hicrân-ı lâyezâlîye, hicrân-ı lâyezâlîyi firâk-ı ebedîye ve adem-i mutlakı da her ikisine musallat eder ki, o firâkların, o hicranların kökleri ortadan kalksın."
"Bir gaye-i hayâlî olmazsa, yahud nisyân basarsa, ya tenâsî edilse, elbette zihinler enelere dönerler. Etrafında gezerler. Ene kuvvetleşiyor, bazen sinirleniyor. Delinmez nahnü olsun. Enesini sevenler, başkaları sevmezler." Lemaatte geçen bu ifadeleri izah edebilir misiniz?
Ben daha vakti gelmemiş ibadetlerimin kazasını yapabilir miyim? Mesela kaza namazı için gelecek zamanda kılamayacağım namazlara niyet edebilir miyim? Ya da ileriki bir zamanda belirli sebeplerden ötürü tutamayacağım belli olan bir orucun kazasını şimdiden tutabilir miyim?
Hadis-i şerifte, “Boynuzsuz koç, boynuzludan hakkını alacaktır” deniliyor. Hayvanlarda akıl olmadığı halde işlediği suçtan mesul olarak, ahirette birbirlerinden nasıl hak talep edebiliyorlar? Canavar hayvanların başka hayvanları yemesi haram mıdır?