Arama sonuçları: 840 sonuç bulundu.

"Derece-i i‘câzda belâgat-i Kur’âniyedir. O belâgat ise, nazmın cezâletinden ve hüsn-ü metânetinden; ve üs­lûblarının bedâatinden, garib ve müstahsenliğinden; ve beyânının berâetinden, fâik ve safvetinden; ve maânîsinin kuvvet ve hak­kāniyetinden; ve lafzının fesâhatinden, selâsetinden tevellüd eden bir belâgat-i hârikulâdedir ki, benî-Âdemin en dâhî edîblerini, en hârika hatîblerini, en mütebahhi...
Evet bir kelâm, “Kimden gelmiş? Ve kime gelmiş? Ve ne için denilmiş?” olması cihetiyle, kıymeti ve ulviyeti ve belâgati tezâhür etmesi noktasından, Kur’ân’ın misli olamaz. Ve ona yetişilemez. Çünki Kur’ân, bütün âlemlerin Rabbi ve Hâlik’ının hitâbı ve konuşması; ve hiçbir cihette taklîdi ve tasannuu ihsâs edecek bir emâre bulunmayan bir mükâlemesi; ve bütün insanların nâmına, belki bütün mahlûkātı...
"Kur’ân Arş-ı Âzamdan, İsm-i Âzamdan, her ismin mertebe-i âzamından geldiği için, On İkinci Sözde beyan ve ispat edildiği gibi, Kur’ân; Hem bütün âlemlerin Rabbi itibarıyla Allah’ın kelâmıdır." Burayı izah eder misiniz?
Bediüzzaman Hazretleri'nin tabiriyle, "Kur'an-ı mucizül beyanın on vücuh külliye-i icaziyesi" nelerdir?
Lahikalarda Hikmetül İstiaze risalesinin birinci ve ikinci kısımlarından söz ediliyor. Ama Lemalarda böyle bir taksim görmedik. Bu risalenin ikinci kısmı ayrı bir risale mi acaba? (Sabri'nin fıkrasıdır) Üstad-ı Ekremim! Hikmetü'l-İstiâze'nin İkinci Kısmı öyle kıymetdâr bir hazine-i cevâhir ve maraz-ı vesvesenin iksîr bir ilâcıdır ki, âlem-i fânîden âlem-i bekàya göçünceye kadar, nefis ve şeytanın...
Bazı sitelerde maddenin hayal olduğunu zihnimizin dışında madde olmadığı anlatılıyor, herşey beynimizde deniliyor.  Böyle midir?
Hem şeri olarak hem de resmi nikah ile evlenen bir çift resmi olarak boşanıyorlar.. Ama erkek kadına onu boşadığına dair bir ifade kullanmıyor. Ancak mahkemede her iki tarafta hakime hitaben boşanmak istediklerini beyan ediyorlar ve boşanıyorlar. Bu durumda erkeğin ayrıyeten kadını boşamasına gerek var mıdır?
"Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, madem masnuat içinde en mükemmel ferttir ve mahlûkat içinde en mümtaz şahsiyettir. Hem san’at-ı İlâhiyeyi bir velvele-i zikir ve tesbihle teşhir ediyor ve istihsan ediyor. Hem esmâ-i İlâhiyedeki cemâl ve kemâl hazinelerini lisan-ı Kur’ân ile açmıştır. Hem kâinatın âyât-ı tekviniyesinin, Sâniinin kemâline delâletlerini parlak ve kat’î bir surette lisan-ı Ku...
20. Sözde geçen, "Kur’ân, şahs-ı Âdeme melâikelerin itâat ve inkıyâdını ve şeytanın tekebbür ve imtinâını zikretmesiyle, nev‘-i beşere kâinâtın ekser maddî envâ‘ları ve o envâın ma‘nevî mümessilleri ve müekkelleri musahhar olduklarını ve nev‘-i beşerin hâssalarının bütün istifâdelerine müheyyâ ve münkād olduklarını ifhâm etmek­le beraber; o nev‘in isti‘dâdâtını bozan ve yanlış yollara sevk eden me...
Namazda ya da ezberimden Kuran ya da dua okurken kıraatın vaciplerini ve vacip olmayan(medd-i tabii, medd-i munfasıl, medd-i arız, medd-i lin, idgam-ı misleyn, idgam-ı mütecaniseyn, idgam-ı mütekaribeyn, izhar, ihfa) gibi vacip yada vacip olmayan kuralları belirlenen miktardan az yapmak yada hiç yapmamak günah olur mu? Özellikle namaz esnasında kıratın vaciplerini terk ettiğimde namazın vaciple...