Arama sonuçları: 153 sonuç bulundu.

Tarihselci bir arkadaşın bir iddiası var buna ne cevap verilebilir? Yazı şu şekilde: Mesela çok evlilik, o dönemde çok evliliğin yasaklanması imkansız. Kabile bir toplumda 7. yüzyılın aile anlayışı varken böyle bir şey yapmak böyle bir devrim imkansız. Ama Kuran buna rağmen belirli bir ölçü getiriyor 4 kadın ile sınırlıyor ve tek evliliği de bolca övüyor. Şimdi sosyoloji değişti. Çok evlilik kanu...
İktisad Risalesi'nde, iktisatsızlık yüzünden tüketicilerin çoğalacağı ve üreticilerin azalacağı belirtiliyor. Halbuki günümüz ekonomi anlayışına göre alış-veriş yaptıkça ekonomi canlanmaktadır. Bunu izah eder misiniz?
''Bitlis vilâyetine tâbi Nurs köyünde doğan ben, talebe hayatımda rastgelen âlimlerle mücâdele ederek, ilmî münakaşalarla karşıma çıkanları inâyet-i İlâhiye ile mağlûp ede ede İstanbul’a kadar geldim'' (Şualar) Üstadın ifade ettiği ''münakaşa,mücadele'' ifadeleri o zamanın eğitim anlayışından mı ileri geliyor?
Acz elini nefisten çekse, doğrudan doğruya Kadîr-i Zülcelâl’e verir. Halbuki en keskin tarîk olan aşk, nefsinden elini çeker, fakat ma‘şûk-u mecâzîye yapışır. Onun zevâlini bulduktan sonra Mahbûb-u Hakîkî’ye gider. Yukardaki yeri izah eder misiniz?
Eşimle aramızda güven problemi var. Ailemin evine gitmeme izin vermediği için ondan habersiz gidiyordum. O zamandan beri bana güvenmiyor. Tekrar güvenini nasıl kazanabilirim?
"akıl ve nakil tearuz ettikleri(birbirine zıt oldukları) vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur." üstadın bu ifadelerini izah edermisiniz? 
Dini meseleler için akıl tek başıyla yeterli midir?
Peygamberimiz’in (asm) bütün hadislerinde tüm insanlık için rehber olacak nurlu reçeteler buluyoruz. Fakat bazen nadirattan olarak ilk bakışta insana garip görünen ve aklın tam kavrayamadığı hadislerle de karşılaşıyoruz. Üstelik bu hadislerin sahih ve muteber hadis kitaplarında geçtiği ve büyük hadis imamlarının onları sağlam hadislerden olarak kabul ettiğini görüyoruz. Bu durumda bir Müslüman ola...
Cenab-ı Hakk'a malûm ve ma’ruf ünvanıyla bakacak olursan, meçhul ve menkûr olur. Çünkü, bu malûmiyet, örfî bir ülfet, taklidî bir sema'dır. Hakikatı ilâm edecek bir ifâde de değildir. Burada anlatılmak istenen nedir? Neden haşa Allah’ı (c.c) bilemeyiz ve o bilinemez deniyor? Halbu ki kendisini tanıtmak için birçok peygamber ve kitaplar gönderen Allah (c.c) madem bilinmeyecekse neden bu kadar çok ...
Mülk suresi 16. ayet, Zuhruf suresi 84. ayet, En'am suresi 3. ayet ve bazı hadisler hatta Selef imamlarının bazı görüşlerinden hareketle "Allah göktedir" diyen bazı hocalara rastlıyoruz. Allah'a bu şekilde yer, yön, şekil izafesi mümkün müdür? İzah edebilir misiniz?