Arama sonuçları: 680 sonuç bulundu.

"Sonra da acz ve nefsin itimadsızlığından neş'et eden ve işi birbirine bırakmak olan düşman-ı gaddar geliyor. Himmetin elini tutup oturtturur. Siz de [لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْ] olan hakikat-ı şahikayı üzerine çıkarınız. Tâ o düşmanın eli o himmetin dâmenine yetişmesin." Bu kısmı izah edebilir misiniz? Burada geçen nefsin itimatsızlığını nasıl anlamalıyız?
Risale i Nur'da bir çok yerde geçen "Şu halde sen ey mülhid, dalaletin itibariyle ya i'dam-ı ebedî ile ademe düşeceksin veya Cehennem'e gireceksin. Şerr-i mahz olan adem ise, senin bütün sevdiklerin ve saadetleriyle memnun ve bir derece mes'ud olduğun umum akraba ve asl ve neslin seninle beraber i'dam olmasından, binler derece Cehennem'den ziyade senin ruhunu ve kalbini ve mahiyet-i insaniyeni yan...
Allah'ın duyma, görme gibi sıfatları zamana göremi tecelli ediyor. Yoksa Allah geçmiş ve gelecek bütün sesleri, görüntüleri aynı andamı görüyor?
"Amelin en iyi suretini taharriden neş'et eden bir vesvesedir ki, takva zannıyla teşeddüd ettikçe hal ona şiddetlenir. Hattâ bir dereceye varır ki, o adam amelin daha evlâsını ararken, harama düşer. Bazan bir sünnetin araması, bir vâcibi terkettiriyor. " Bazen bir sünnetin aranması bir vacibi terk ettirir. Burda geçen kısma yani sünnet-i yapayım derken vacibi terk etmeye 4, 5 örnek verir misiniz?...
Kastamonu Lahikasındaki bir mektuptaki bazı yerleri sormak istiyorum. Şöyle ki, 1) Hem şimdilik bazı ulemanın yeni eserlerinde meslek ve meşreb ayrı ve bid'atlara müsaid gittiği için... Burda bahsi geçen ulema kimlerdir, meslek ve meşrebleri ayrı ne demektir? 2) Ey kardeşlerim! Mesleğimiz, tecavüz değil, tedafü'dür, hem tahrib değil tamirdir, hem hâkim değiliz mahkûmuz.... virgül ile ayrılan yer...
 İşte felsefenin şu esasat-ı fasidesinden ve netaic-i vahîmesindendir ki: İslâm hükemasından İbn-i Sina ve Farabî gibi dâhîler, şaşaa-i surîsine meftun olup, o mesleğe aldanıp, o mesleğe girdiklerinden; âdi bir mü'min derecesini ancak kazanabilmişler. Hattâ İmam-ı Gazalî gibi bir Hüccet-ül İslâm, onlara o dereceyi de vermemiş. (Sözler) Evet İbn-i Sina'nın bazı sözlerini, kanunlarını bazı yerlerde...
"Bizi medar-ı itham noktalardan tebrie etmek içinde onlara hoş görünmek ve Nurcu olmadıklarını göstermek fikriyle, Vehhâbîlik damarıyla, bir parça ilmî tenkidiyle hücum etmişler." cümlesini açıklar mısınız? 
"Bir tek adam geldi. Bütün şehir ahalisini cebren bir yere sevk etti ve cebren işlerde çalıştırdı." Birinci Sözde geçen bu ifadelerde ne anlatılmaktadır?
Bir zaman sinnen, cismen, rütbeten büyük bir adam bana dedi: "Namaz iyidir. Fakat her gün her gün beşer defa kılmak çoktur. Bitmediğinden usanç veriyor." O zâtın o sözünden hayli zaman geçtikten sonra, nefsimi dinledim. İşittim ki, aynı sözleri söylüyor ve ona baktım gördüm ki; tenbellik kulağıyla şeytandan aynı dersi alıyor. O vakit anladım: O zât o sözü, bütün nüfus-u emmarenin namına söylemiş g...
Damat kayınpederinin üstüne defnedilebilir mi?