Arama sonuçları: 2090 sonuç bulundu.

30. Lem'anın 1. nüktesinde, "hayretengiz tahavvülat fırtınaları içinde o zerreler..."diye devam eden cümlede zerrelerin nezafete dikkat edip mülevves olsalar da çabuk temizlenmeleri olayını izah eder misiniz?
Zerrenin hareketlerinde hasıl olan netice ve hikmetler tesadüf imkanını yok ediyor. Ya ilerde bozulursa, açıklar mısınız? 
"Göz ve beyindeki acip vazifeleri gören bir zerre, bir yıldızdan; ve bir cüz, küll mecmuundan; meselâ dimağ ve göz, insanın tamamından; ve cüz'î bir fert, hüsn-ü sanatça ve garabet-i hilkatça umum bir neviden; ve bir insan, acip cihazlarıyla küllî cins hayvandan; ve bir fihriste ve program ve kuvve-i hafıza hükmünde olan bir çekirdek, mükemmel masnuiyeti ve mahzeniyetçe koca ağacından; ve bir küçü...
Zeval vakti tam olarak ne zamandır?
"O edviyelerden, zîhayat bir macun istenildi. Hem hayatdar hârika bir tiryak onlardan yapılmak îcab etti. Geldik, o eczahanede, zîhayat macunu ve hayatdar tiryakı çoklukla efradını gördük."  Bu eczane örneğinde hayat sahibi bir macun ve tiryak demesinin sebebini anlayamadım?
Kesin evlenmek düşüncesi olanların nikah olmadan aile hayatı yaşamaları doğru mudur?
Zina eden iki kişi evlense zina hükmü ne olur, yani zina hükmünden kalkar mı? Zina ile Peygamberimizin uygulaması nasıldır? Evli zina edenle, bekar zina edenler hakkında hüküm nedir?
Ülkemizde şeriat kanunları uygulanmıyor. Zina yapan ve üzerine had gereken bir kimse nasıl kendini affettirebilir. Eğer ülke şeriatla yönetilmeye başlarsa kişi geçmişteki zinasını itiraf edip cezayı kendine uygulatmalı mı? 
29. Söz'de, Allah-ü Teala'nın kainatta zıdları, şer ve hayırları karıştırarak; kainatı tebeddül ve tağayyur  (değişme ve başkalaşma) kanununa, tahavvül ve tekemmül (halden hale geçme ve olgunlaşma) düsturuna tabi kıldığını söylüyor. Zıtların birbirine karıştırılmasıyla, kainatın değişim kanununa tabi olmasının ilgisini açıklayabilir misiniz?
Zulmetli münevverler bu sözü bilmeliler: Ziya-yı kalbsiz olmaz nur-u fikir münevver.O nur ile bu ziya mezcolmazsa zulmettir, zulüm ve cehli fışkırır. Nurun libasını giymiş bir zulmet-i müzevver. Gözünde bir nehar var, lâkin ebyaz ve muzlim. İçinde bir sevad var ki, bir leyl-i münevver. (Lemaat, Osmanlıca Sözler) Üstadımızın bu cümlesini açıklar mısınız?