Soru

Hikmetin Başı Allah Korkusudur

"Hikmetin başı Allah korkusudur" hadisini nasıl anlamalıyız? İzah eder misiniz?

Tarih: 2.01.2023 21:56:28
Okunma: 465

Cevap

Buhârî’nin Sahîh’i üzerine yaptığı çalışmalar ile tanınan Kelâbâzî (ö. 398/1008),  “Hikmetin başı Allah korkusudur” hadisini açıklarken hikmetin işleri sağlam ve kusursuz yapmak “ihkâmu’l-umûr” anlamına geldiğini söylemekte ve hikmeti davranışlara herhangi bir âfet karıştırmamak anlamında ele almaktadır.

Kelâbâzî,  hikmetin sözlük anlamlarından birisi olan “zaptetmek” ve “alıkoymak” anlamlarından istifade ederek bunu nefse uyarlar ve nefsin şehvetlerinden alıkonulmasının ‘hikmet’ olduğunu söyler: “Hikmet, nefsi şehvetlerden alıkoymaktır. Zapt etmek için hayvanın ağzında bulunan demir parçasına ‘muhkeme’ denir. Çünkü hayvan onunla durdurulur ve zapt edilir. (İşte bunun gibi) nefse sahip olma, onu istilâ etme ve onu zapt etme gücü de hikmet olarak adlandırılır. Günahlara dalma ve şehvetleri yayma gibi şüpheli işlerde ve müşkil durumlarda hikmete uygunluk gösterilir. Allah’a muhalefet etmek ise nefsi alıkoyan en güçlü sebeplerdir. Şehvetlerden hikmetle kaçınılır ve işlerin doğruluğu üzerinde durmak hikmetle olur. İşte bu yüzden Allah’a muhalefetin olmaması hikmetin başıdır.”  

Bediüzzaman Hazretleri de bu konuda şöyle bir beyanda bulunmaktadır: “Halık-ı Zülcelâlinden havf etmek (korkmak), onun rahmetinin şefkatine yol bulup iltica etmek demektir. Havf  (korku) bir kamçıdır, onun rahmetinin kucağına atar. Malumdur ki, bir vâlide, meselâ bir yavruyu korkutup sinesine celb ediyor. O korku, o yavruya gayet lezzetlidir. Çünkü şefkat sinesine celb ediyor. Halbuki bütün validelerin şefkatleri, rahmet-i İlâhiyenin bir lem’asıdır (parıltısıdır). Demek, havfullahta (Allah korkusunda) bir azîm (büyük) lezzet vardır.” (Sözler, 148)


Etiketler

Alâkalı Sorular

Yorum Yap

Yorumlar