Soru

Kâinatta Allah'ın İsim ve Sıfatlarının Tecellisi

"Bu kâinât, o kadar ma‘nîdâr ve muntazamdır ki, mücessem bir kitâb-ı Sübhânî ve cismânî bir Kur’ân-ı Rabbânî ve müzeyyen bir saray-ı Samedânî ve muntazam bir şehr-i Rahmânî suretinde görünüyor." Bu cümleyi açıklayabilir misiniz?

Tarih: 9.03.2023 20:46:15
Okunma: 276

Cevap

"Bu kâinât, o kadar ma‘nîdâr ve muntazamdır ki, mücessem bir kitâb-ı Sübhânî ve cismânî bir Kur’ân-ı Rabbânî ve müzeyyen bir saray-ı Samedânî ve muntazam bir şehr-i Rahmânî suretinde görünüyor." (Asây-ı Musa, 120.)

Mücessem (cisimleşmiş) bir kitap,

Cismani bir Kur'an,

Müzeyyen (süslü) bir saray,

Muntazam (düzenli) bir şehir,

Bediüzzaman Hazretleri burada farklı nesnelerin düzen ve ahenk içindeki hallerinden misaller vererek kâinatın da mükemmel seviyede bir düzen ve ahenk içinde işlediğini ve kâinatın her yerininin bu düzen ve ahenk sebebiyle yüce anlamlar içerdiğini söylemektedir.

"Mücessem bir kitap"; elbette başından sonuna ilim, irade, kudret sahibi bir yazarı gösterir. Bu kitab belli bir amaç ve belli bir mesajı anlatmak için yazılmıştır. Kâinat dahi yaratıcısının isim ve sıfatlarını anlatan muntazam bir kitap gibidir. İman şuuruyla okunup tefekkür edilir.

"Cismani bir Kur'ân"; nasıl ki Kur'ân'ı Kerim Cenab-ı Hakk'tan bize haber verir. O'nun emirleri ve yasaklarını bizlere Hz. Peygamber (sav) vasıtasıyla söyler. Elbette cismani bir Kur'ân'ın her cümlesi, her kelimesi, hatta her harfi çok yüksek manalar barındırır. Kâinat dahi aynen cisimleşmiş bir Kur'ân gibi her zerresi ile bize Allah'ın isim ve sıfatlarını anlatır ve gösterir.

"Müzeyyen bir saray"; içi mükemmel sanatlarla süslenmiş bir saray elbette bize san'attan anlayan bir ustayı bildirir. Çünkü her eser sanatkârını gösterir. Onu yapanın özelliklerini anlatır. Mesela, muhteşem bir sarayı gördüğümüzde o sarayın mimarını merak ederiz. Çünkü böyle harika bir sarayın kendi kendine meydana gelmesi imkânsızdır. Bir saray varsa onu yapan biri de mutlaka olmalıdır. Saray bir plana göre yapılmışsa demek ki plan yapmayı, proje çizmeyi bilen biri bu sarayı yapmıştır. Bu saray, sanatlıdır. Öyleyse sanattan anlayan birisi ancak bu sarayı bina edebilir. Bu saray, güzel nakışlarla süslüdür. Demek ki nakıştan, güzellikten, incelikten haberi olan birisi bu sarayı yapabilir. Bu saray, insanlar için yapılmıştır. Öyleyse bu sarayın mimarı, insanların ihtiyaçlarını, zevklerini bilen ve yerine getiren biri olmalıdır. Biz mimarını gözümüzle görmesek bile bir saray; planıyla, sanatıyla, harikalığıyla ustasını, mimarını bizlere gösterir, tanıttırır ve anlatır.

"Muntazam bir şehir"; bir şehir düşünelim ki butün altyapısyla, üstyapısıyla üstünde yaşayan insanların eksiksiz bir şekilde bütün ihtiyaçları karşılanıyor. Şehirde herşey düşünülmüş, hiçbir insanın eksiği yok, güvenliği harika vs. vs. Elbette o şehrin belediye başkanı ya da vali tarafından çok mükemmel yönetildiğini anlarız. Kâinatı düşündüğümüzde insanların topraktan harikulade nimetleri alması, hayat şartlarının hassas ayarlar içindeki kusursuzluğu ve sayamayacağımız binlerce düzen ve ahenk delilleriyle elbette bizlere yaratıcısının isim ve sıfatlarını anlatır.


Etiketler

Alâkalı Sorular

Yorum Yap

Yorumlar