Arama sonuçları: 257 sonuç bulundu.

Benim fıkhi konularda araştırmalarda rastladığım bilgilere göre İslamda kadınların şahitliği bazı meseleler(doğum, mali işler vb.) dışında tek başına kabul görmüyor. İslamda umumi suçlarda erkek ya da herhangi bir kamera bulunmazsa bu suçların kanıtlanamayacağı manasına gelir mi? Kadınların şahitliğinin hiç mi hükmü olmuyor?
İslamiyette akıl mı esastır nakil mi? Nakil daha esastır deniliyor. Bu doğruysa hikmeti nedir? 
İsmi Adl hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Ayrıca ism-i azamdan bir cüz olmasının bir hikmeti ne olabilir?
Üstad Hazretleri İsveç, Norveç ve Finlandiya ülkelerinden sıklıkla bahsetmektedir. Ve bu ülkelerin Kuran’a ihtiyaç hissetmeleri ve bizim bu ülkelerden geri kalmamamızı vurgulamaktadır. Bununla beraberde bizlerin onlara ve onlar gibilere rehber olmamız gerektiğini vazifemiz olarak bizlere bildirmektedir. Üstad Hazretlerinin bunca ülke arasında bu ülkeler üzerinde sıklıkla durmasının hikmeti ve bu ü...
Kabirde veya cehhennemde Ruh mu azap çeker yoksa beden mi? Tekrar dirilme nasıl olacak?
Kader ve kazada, atânın hükmü nedir? Levhi mahfuzda var olan bir şey atâ ile değişir mi? Mesela sadaka belayı def eder. Hadisinde sadakanın kaderde var olan bir belayı değiştirdiği söylenebilir mi? Eğer levhi mahfuzda bir değişme olduğunu söylersek, bu durum Cenabı Hakkın her şeyi bilmesi gerçeğiyle zıt düşmez mi?
Kaderi tam olarak anlamak isteyen biri, kader risalesinden önce nereleri mütalaa etmeli?
Risâle-i Nûr'da ""Her şey kaderle takdir edilmiştir. Kısmetine râzı ol ki, rahat edesin." şeklinde bir cümle geçmektedir. Kaderin ilim nev'inden olduğunu biliyoruz. Ancak burada takdir etmekten bahsediliyor. Takdir etmek ise, irade ve kudret ile olur. Halbuki, kader sadece bilmekti. İkisini nasıl tevfik edeceğiz. İkinci sorum ise: Bu hükmü hayatımıza nasıl tatbik edebiliriz. Çünkü geçmişte elde ed...
Kader Risalesi'nin girişindeki, "Kader ve cüz-ü ihtiyarî, İslâmiyetin ve imanın nihayet hududunu gösteren, hâlî ve vicdanî bir imanın cüzlerindendir. Yoksa ilmî ve nazarî değillerdir."  cümlesindeki "hâlî ve vicdanî","ilmî ve nazarî" tabirlerinden ne anlamamız gerekir?
Kâfirlerin çoklukları ve iman hakikatlerini inkârdaki ittifakları onların haklı olduğunu gösterir mi?