Arama sonuçları: 867 sonuç bulundu.

Kastamonu Risalesi 13. Mektup'taki (و اِنْ كُنْتُمْ مَرْضي) ayetinin 1500 küsür olan makâm-ı cifrîsi nasıl üstadın bahsettiği manaya işaret ediyor? 1500 rakamının bu manadaki hikmeti nedir?
"Şüphesiz ahirzamanın azgınları o âlimlerdir ki ağızlarını tatlandırdılar. Sonra hevalarına tabi olmaya yöneldiler. İlmi sevap isteyerek okumadılar. Ancak dünyada kolaylık için okudular. Onları mal ile genişlemiş ve karınlarını haram ile doldurmuş görürsün. Bu yüzden (onlar yüzünden) insanları zillette bulursun. Zira alimin kayması bin kaymaya bedeldir. Alimin musibeti ilmiyle amel etmediği zamand...
"Şu Cehennem-i Suğrâ, Cehennem-i Kübrâya ait çok vezâifi, dünyada ve âlem-i berzahta görmüş ve ehâdislerle işaret edilmiştir." (Mektubat) İfadesini nasıl anlamamız gerekiyor?
Üstad, risalelerde Kur'an'ın ''7 külli vechi''ne işaret ediyor. Ancak üstad 7. Lemada Fetih suresinin son 3 ayetini tefsir ederken ''Sure-i Fethin bu üç âyetinin çok vücuh-u i’câzı vardır. Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın on vücuh-u külliye-i i’câziyesinden ihbar-ı bilgayb vechi, şu üç âyette, yedi sekiz vecihle görünüyor.'' diyerek  ''7 külli vechi'' 10'a çıkarıyor...Neden? Acaba bu ''7 külli vech''e e...
Muhakematta Makasıd-ı esasiye ve anasır-ı asliye dörttür, denilmiş. Onlar da, ispat-ı Sâni-i Vâhid ve nübüvvet ve haşr-i cismanî ve adalettir. İşaratu'l i'cazda Fatiha tefsirinin başında Adalet ile İbadeti bir sayılmış.Mesnevi-i Nuriye 14.Reşhada Ubudiyet ile Tevhid bir sayılmış aralarındaki farklar nelerdir izah eder misiniz?
1. İşaret ilk parağrafta 'hizbüşşeytanın çok defa galebe etmesi...'elcevap kısmında ise, 'pek kuvvetli ehl-i hakka bazen galebe eder' ifadeleri var. Hem çok defa galebe eder diyor; hem bazen galip olur diyor, tezat yok mu nasıl anlamalıyız?
Meyvenin 6. meselesinde geçen macun ve tiryak kavramları hangi varlıklara işaret ediyor?
İmam-ı Rabbani'nin (r.a) Mektubat adlı kitabında Üstad'a işaret ettiği mektubu bize gösterebilir misiniz?
Mi'raç bahsinde 3. esasda Aynen öyle derken diyor ki: "bütün fünûn, bütün desâtîriyle, şu kitâb-ı kâinâtı, zaman-ı Âdemden beri mütâlaa ediyor. Halbuki o kitap, esmâ ve kemâlât-ı İlâhiyeye dâir ifade ettiği ma‘nâların ve gösterdiği âyetlerin öşr-ü mi‘şârını daha okuyamamış." Acaba burada kitabın degil de kitap denmesinin anlam bakımından bir hikmeti var mı? 
"Sonra (çok perdeler geçerek Rabbine) yaklaştı, derken daha da yaklaştı. O kadar ki, kab-ı kavseyn (iki yay) kadar veya daha da yakın oldu!" (Necm, 8-9) Bu ayet Peygamberimize ve Allah'a (cc.) mı işaret ediyor?Sorunun cavabı evetse (Haşa) Peygamberimiz bütün kainatı dolaştıktan sonra, Allah'ın bir mekanı mı var ki ''iki yay mesafesi kadar yaklaştı'' ifadesi kullanılıyor?