Arama sonuçları: 213 sonuç bulundu.

Doğru yerler doğru şekilde kazanılır. Biz imtihanı haksız acılarla yani çektiğimiz acılara sabrederek kazanmışsak, o imtihan ya da o imtihanı yapan bizim gönlümüzü nasıl kazanacak? Cennete çektigimiz acılardan dolayı kabul ediliyorsak, o cennet bizi hak edecek mi? Haksız acının doğru mükafatı olmaz, haksızlığı olur! Biz cenneti kazanmak için kendimizi haksızlığa kurban mı ediyoruz da bize uğradığ...
Her imtihan bir yarışmadır. Bu dünyada dahi bir bir imtihan vardır. Yarışmada amaç birinci olmaktır. Ama bu kainattaki yarışmada her hangi büyük bir evliya dahi en fazla 224000. olabiliyor kader olarak bir sürü peygamber bizi geçiyor o halde insan mutlak mağlup olacağı bu yarışı niçin kabul etmiştir?
Allah herşeyi biliyorsa, nereye gidiceğimi biliyorsa beni bu dünyaya imtihan olmam için neden gönderdi? Zaten gidiceğim yeri biliyordu?
Allah bazı insanlara neden daha fazla yük yüklemiştir.?
Cinlere, insanlara nisbeten gayb perdesi daha açık, onların imtihan sırrı daha az gibi... Burada bir haksızlık var gibi sanki! İnsanlar hiçbir şeyi göremiyor cinler ise insanları görüyor?
Allah bizi çok sevdiğine göre niçin imtihan ediyor?
Çevremdekiler yüzünden Allah'ın adaletini sorgulamaya basladım. İçimde güvensizlik oluştu. Ne yapmalıyım?
Cenab-ı Hak hizmeti sevdiği kullarına mı verir? Hizmet her zaman ihsan mıdır? Günahkar bir kula dahi hizmet ihsan edilir mi?
Ne için isteğim dışında bir imtihana tabiyim ve bunun sonucunda ebedi bir cennet ve cehennem var? Bu sorumluluk bana sorulmadan verildi...
Bir Risale sohbetinde, "Şeytan yaratılmasaydı insanların makamı sabit olacaktı ve Hz. Ebubekir (r.a.) gibi en yüksek makam sahibi zatlar ile Ebu Cehil gibi en kötü kişiler bir seviyede kalacaktı, makamları yükselmeyecekti" diye anlatıldı. Olaya Hz. Ebubekir gibiler açısından baktığımızda iyi bir şey olarak görüyoruz. Fakat tam tersinden bakarsak bu sefer de ebedi cehennem söz konusu oluyor. Bu dur...