Arama sonuçları: 69 sonuç bulundu.

"Beşer, hakikate muhtaç olduğu gibi, bazı keyifli hevesata da ihtiyacı var. Fakat bu keyifli hevesat, beşte birisi olmalı. Yoksa havanın sırr-ı hikmetine münafi olur." cümlesinden nasıl anlamamız lazım? İzah eder misiniz?
25. Lem'a Hastalar Risalesi'ndeki "Hangi hastalıklı genci gördüm ise sair gençlere nispeten ahiretini düşünmeye başlıyor. Gençlik sarhoşluğu yok. Gaflet içindeki hayvani hevesattan bir derece kendini kurtarmış. Ben de bakıyordum, onların tahammül dahilindeki hastalıklarını bir ihsani ilahi olduğunu onlara İhtar ediyordum" bölümünde tahammül dahilindeki hastalıkların bir ihsanı ilahi olduğunu söylü...
28. lemada "bir düstur" da geçen "hâriç dâirelerde olan o pedere ve o mürşide, üç cihetle zarar vermek sûretiyle, bir pederi aramaya ihtiyaç bırakmaz. " ve "Hem hâriçteki irşâda hevesli zâtlar, Risâle-i Nûr’un şâkirdleriyle meşgul olmamalı. Çünki kendileri üç cihetle zarar görmeleri muhtemeldir." .. açıklamalardaki üç cihet zarar aynı mıdır, farklı mı? Farklı ise bu üç cihet zararlar nelerdir, açı...
"akıl ve nakil tearuz ettikleri(birbirine zıt oldukları) vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur." üstadın bu ifadelerini izah edermisiniz? 
Ku’ân-ı Kerim’de Cenab-ı Hakk “Bana dua edin, size cevap vereyim.” buyuruyor. Hâlbuki bazen duamız kabul olmuyor?
“... Allah zâlimler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/258) “... Allah kâfirler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/264) “... Allah fâsıklar topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Tevbe, 9/24) Bu ayetler de geçen insanlardan sonradan müslüman olanlar var bunu nasıl anlamalı? 
Lemeât Risalesinde geçen “Evliyâdan âşıkîn ve ârifîn beynlerinde mühim bir fark” vardır. Burada geçen Âşıkîn ve Ârifîn kimlerdir?
Kastamonu Lahikasındaki bir mektuptaki bazı yerleri sormak istiyorum. Şöyle ki, 1) Hem şimdilik bazı ulemanın yeni eserlerinde meslek ve meşreb ayrı ve bid'atlara müsaid gittiği için... Burda bahsi geçen ulema kimlerdir, meslek ve meşrebleri ayrı ne demektir? 2) Ey kardeşlerim! Mesleğimiz, tecavüz değil, tedafü'dür, hem tahrib değil tamirdir, hem hâkim değiliz mahkûmuz.... virgül ile ayrılan yer...
Bir insanın dünya hayatında mutlu olması, hem bedensel zevklerinin hem de psikolojik yönden tatmniyle mümkün olabilecekken, bedensel zevkleri yasaklayan din, nasıl olur da hem dünyada hem ahirette mutluluğu vadediyor olabilir?
Üstad Bediüzzaman Hazretleri niçin ömrü boyunca harama bakmamıştır? Bununla ilgili hikayeler ve alıntılar nelerdir?