Arama sonuçları: 2317 sonuç bulundu.

Aynı durumla karşılaşan iki kişiden biri iyiyi seçtiği halde diğeri niye kötüyü seçiyor? İnsanların cüz i ihtiyarisi farklı mı? Farklıysa Allah birini iyiye yakın birini kötüye yakın mı yarattı (haşa)?
24. sözde geçen "Demek, bütün kâinâtı arkada bırakmak şartıyla mahlûkiyetin kapısından Hâlık isminin müntehâsına yetişirsin. Dâire-i sıfâta yanaşırsın." ifadesi izah eder misiniz.
Deizmin asıl sorunu olan ''Allah saat gibi kainatı kurdu, sonra kendi haline bıraktı'' görüşüne cevap verir misiniz?
Evvelâ: Delil kat'iyyü'l-metîn olduğu gibi, kat'iyyü'd-delâlet olmak gerektir. Hâlbuki tevil ve ihtimalin mecâli vardır. Zira, nehy-i Kur'ânî âmm değildir, mutlaktır; mutlak ise, takyid olunabilir. Zaman bir büyük müfessirdir; kaydını izhar etse, itiraz olunmaz. Hem de hüküm müştak üzerine olsa, me'haz-ı iştikakı, illet-i hüküm gösterir. Demek bu nehiy, Yahudi ve Nasara ile Yahudiyet ve Nasraniyet...
"Gafletten neş'et eden dalâlet, pek garip ve aciptir. Mukareneti, illiyete kalb eder. İki şey arasında bir mukarenet olursa, yani daima beraber vücuda gelirlerse, birisinin ötekisine illet gösterilmesi o dalâletin şe'nindendir. Halbuki, devamlı mukarenet, illiyete delil olamaz."(Mesnevi-i Nuriye, katre, Osmn. 66) Burada üstad(ra) mukarenetin illiyete delil olamayacağını anlatırken bir de ayrı ola...
Bundan yaklaşık bir ay önce idi. Kendi hâlimde öylesine bir şeyler söylüyordum. Birden dilim sürçtü ve hâşa ağzımdan yanlış bir kelime çıktı. Bunun için defalarca kez tevbe ettim, hâlâ daha tevbe etmeye devam ediyorum. Ben ne yapmalıyım bilemiyorum, arada kaldım. Kalbimde kesinlikle öyle bir niyet yoktu o sözü söylerken.
Sıla-i Rahim çok önemli bunu biliyorum. Babam ile halamlar ve amcamlar arazi yüzünden kavgalılar. Ama babam geri duruyor, kavga olmasın diye. Fakat o geri çekildikçe babamın üzerine geliyorlar. Ne yapmak gerek? Ben selam veriyorum, konuşuyorum ama kalbimden konuşmak hiç gelmiyor. Konuşulacak insan değiller çünkü. Ama sıla-i rahim önemli diye ben selam veriyorum fakat onlar almaktan kaçıyorlar. Ne ...
Asay-ı Musa Sekizinci Meseleden: ... "Birinci fâidesi: İnsan, sâir hayvanâta muhâlif olarak, hânesiyle alâkadâr olduğu misillü, dünya ile alâkadârdır. Ve akāribiyle münâsebetdâr olduğu gibi, nev‘-i beşer ile de ciddî ve fıtrî münâsebetdârdır. Ve dünyada muvakkat bekāsını arzuladığı gibi, bir dâr-ı ebedîde bekāsını, aşk derecesinde arzuluyor." dünyada muvakkat bekayı arzulamak ile kastedilen nedir...
17. lema 6. notada bahsi geçen "Fâtır-ı Hakîm onları dünyanın imârâtı için halk etmiştir" cümlesini açıklarmısınız?  Müslümanların da dünyayı imar etmeye çalışmaları yanlış mıdır?
“ Arzı ve bütün nücûm ve şümûsu tesbîh taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele mâlik olmayan kimse, kâinâtta da‘vâ-yı halk ve iddiâ-yı îcâd edemez. Zîrâ her şey her şeyle bağlıdır.” İfadelerini izah eder misiniz?