Arama sonuçları: 211 sonuç bulundu.

Bir Risale sohbetinde, "Şeytan yaratılmasaydı insanların makamı sabit olacaktı ve Hz. Ebubekir (r.a.) gibi en yüksek makam sahibi zatlar ile Ebu Cehil gibi en kötü kişiler bir seviyede kalacaktı, makamları yükselmeyecekti" diye anlatıldı. Olaya Hz. Ebubekir gibiler açısından baktığımızda iyi bir şey olarak görüyoruz. Fakat tam tersinden bakarsak bu sefer de ebedi cehennem söz konusu oluyor. Bu dur...
Kainata baktığımızda görerek bilerek yapılan icraatleri görüyoruz ve bunların Allah'ın varlığını ,kudreti ve ilmini gerektirdiği muhakkak... Ancak bu işleri yapan zatın ilim ve kudretinin sonsuz olduğunu nasıl anlayabiliriz?
‘’Rica ederim, üçünüzün hakkında birbirinden ziyade gücenmeye ehemmiyet verdiğimden gücenmeyiniz. Çünkü, Hüsrev’le Feyzi’de benim gibi insanlardan tevahhuş ve sıkılmak var. Hem birbirine bir derece meşrepçe ayrıdırlar. Ve Sabri ise, akraba ve tarz-ı maişet cihetinde hayat-ı içtimaiye ile bir kaç vecihte alâkadar ve ihtiyata mecburdur’’ abiler arsındaki problem nedir ki üstad sık sık uyarı ihtiyacı...
Risale-i Nur talebesinin hizmetteki sadakati nasıl olmalıdır? Hizmetteki abilerimizin ve Üstadlarımızın sadakat ile ilgili misallerini verebilir misiniz?
Esselamu aleyküm, hayırlı çalışmalar olsun. Kıymetli risaleonline ekibi, Allah'ın rahmeti, bereketi üzerinize olsun. "Hatta hukemâ ve ulemâ-yı zâhiriyyûn dahi, o letâif-i aşerenin pencereleri veya numûneleri olan havâss-ı hamse-i zâhire ve havâss-ı hamse-i bâtına ile o letâif-i aşereyi, başka bir sûrette hikmetlerine esas tutmuşlar." 16.Mektub'ta geçen bu cümlede, "ulema-i zahiriyyun" tabiri var...
’Şiddetli bir ihtarla bildim ki, sen ve Ahmed Feyzi, Nurun mesleği olan mübareze etmemek ve ehl-i dünya ile uğraşmamak ve siyasete girmemek ve yalnız lüzum-u kat’î olduğu zaman kısaca müdafaa etmek haricinde, pek ziyade ve zararlı, mübarezekârâne ve siyasetvâri mahkemedeki okuduğunuz parçalar Nurlara çok zarar vermiş. Hattâ bizim cezamıza ve benim sıkıntılarıma sebebiyet vermiş.’’ Üstadın sen dedi...
Diyelim ki bir kişi bilerek başka bir kişinin hakkını gasp etti ona zulüm etti ve helalleşmedi. O zaman bu durumda ahirette ne olur?
Vehhabilik nedir? Neden hiç kimse ben vehhabiyim demiyor? Vehhabilerin belli başlı sapkın fikirleri nelerdir? Vehhabilik hakkında okunabilecek hangi kitaplar var? Bu fikirlerin yayılmasının sebebleri nelerdir?
Oruçluyken boğazımda pirinç tanesinden küçük, yuvarlak gibi küçük bir şey hissettim. Fakat bu yemek kırıntısı mı bilemiyorum. Onu tükürüğümle birlikte bilerek yuttum. Oruç konusunda özellikle ağzımda kıl varmış gibi hissetmek konusunda çok defa vesveseleniyorum. Fakat yasadigim bu durum vesvese değil gibi. Bu durumda oruç bozulur mu ve kaza gerekir ki?
İntihar etmek haram, peki abdest alıp intihar eden kişinin bir şansı olabilir mi? Hayır ise başka bir yolla bu mümkün müdür?