Arama sonuçları: 66 sonuç bulundu.

"İman, yalnız icmâlî ve taklîdî bir tasdîke münhasır değildir. Bir çekirdekten tut, tâ büyük bir hurmâ ağacına kadar; ve eldeki aynada görünen misâlî güneşten tut, tâ deniz yüzündeki aksine kadar, tâ güneşe kadar mertebeleri ve inkişâfları olduğu gibi;.'' bu kısmı izah eder misiniz?
Hudus ve imkan bahsini kısaca özetler misiniz?
Doğru yerler doğru şekilde kazanılır. Biz imtihanı haksız acılarla yani çektiğimiz acılara sabrederek kazanmışsak, o imtihan ya da o imtihanı yapan bizim gönlümüzü nasıl kazanacak? Cennete çektigimiz acılardan dolayı kabul ediliyorsak, o cennet bizi hak edecek mi? Haksız acının doğru mükafatı olmaz, haksızlığı olur! Biz cenneti kazanmak için kendimizi haksızlığa kurban mı ediyoruz da bize uğradığ...
Cehenneme gitmektense yok olmak daha iyi değil mi?
İşarat'ul-icaz adlı eserde "insan kainatın nazarı dikkatini celbetti" diyor bu kısmı açıklayabilir misiniz? Burdaki dikkatini çekmek nasıl oluyor?
Her insanın zaafları var. İnsanların bu zaaflarına yönelik her yönden çok kuvvetli saldırılar var. Bir insan, bu kadar saldırı karşısında iradesine nasıl hakim olabilir?
"Bir emrin behemehal bir müessirin tesiriyle vücuda gelmesi lazımdır ki tereccüh bila müreccih lazım gelmesin. Ama itibari emirlerde tahsis edici bir şey bulunmazsa bile muhal lazım gelmez." Bu cümleyi izah edermisiniz?
Vücud-u ilmî, vücud-u hâricî, emr-i itibarî, kanun-u emrî, vâcibü'l vücud kelimelerinin ıstılahi manaları nelerdir?
Gençlik rehberinde Üstad Kabre giden 3 yoldan bahseder. Bu üç yoldan 3.sü anlatılırken, yani inancı olmadan Kabre girenlerin akıbeti anlatılırken şöyle bir cümle geçiyor: "Öyle inandığı ve itikad ettiği için cezası olarak aynını görecek." Yani yokluğa inanan insanlar, yok olmakla mı cezalandırılacaklar? Bu kısmı izah eder misiniz?
Gençlik Rehberinde, "Kabre girilen üç yol var bunlardan ikisi bedihidir" derken ikisi ile hangileri kasdediliyor?