kategorisindeki sorular

Aşağıdaki cümleyi açıklarmısınız. "hesabsız eserleriyle gizli kemâlâtını bildirmek isteyen; ve bu arzuyu, kavilden ve tekellümden daha zâhir bir tarzda fiilen isteyen ve hâl diliyle bildiren bir zât, perde-i gayb tarafında bulunduğu bilbedâhe anlaşılıyor." (Asa-yı Musa)
"Evet, Kur’ân’da Zât-ı Ahmediye’ye (asm) en büyük makam vermek ve "dört erkân-ı îmâniyeyi" içine almakla, لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ rüknüne denk tutulan مَحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ hakîkati, risâlet-i Muhammediye (asm) kâinâtın en büyük hakîkati; ve Zât-ı Ahmediye (asm), bütün mahlûkātın en eşrefi; ve hakîkat-i Mu­hammediye (asm) ta‘bîr edilen küllî şahsiyet-i ma‘neviyesi ve makam-ı kudsîsi, iki ci
Evet, hergün, her zaman, herkes için bir âlem gider, taze bir âlemin kapısı kendine açılmasından, geçici her bir âlemini nûrlandırmak için ihtiyaç ve iştiyâkla لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ cümlesini bin def‘a tekrar ile, o değişen "perdelerin" her birisine bir لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ ’ı bir lâmba yaptığı gibi; öyle de, o kesretli, geçici "perdeleri" ve o tazelenen seyyâr kâinâtları... Değişen pe
Gençlerin İslamdan uzaklaşmasını nasıl önleriz?
Bir insana namaz kılması gerektiğini en tesirli misallerle nasıl anlatabilirim? 
Gıybet hakkında bir kaç şey sormak istiyorum.  1. Bir yörenin köyün vs şivesini hoşumuza gittiği için (alay almak için değil) taklit etmek gıybet olur mu? 2. Bir kişinin başından geçen bir olayı ibret almak veya gülmek için anlatmak gıybet olur mu? 3. Bazı meclislerde tanıdığımız olsun tanımadığımız olsun kişiler hakkında isim vermeden konuşuluyor. Bu gıybet olur mu?
“İslâmiyet, gāyet parlak bir ateş gibi doğdu. Sâir dinleri kuru ağacın dalları gibi yuttu. Hem bu yutmak, İslâmiyet’in hakkı imiş. Çünki sâir dinler, fakat Kur’ân’ın tasdîkine mazhar olmayan kısmı, hiç hükmündedir.” (Mektûbât, Hutbe-i Şâmiye, 406) Kuranın tasdikine mazhar olan kısım nedir?
İnsan her şeye karşı sabır ve tahammül seviyesini nasıl yükseltebilir?
Asa-yı Musa mecmuası birinci Hüccet-i İmaniye 18. mertebesinde; " imkân hakîkatinden çıkıp kâinâtın bu büyük şehâdetinin bir kanadını teşkîl ederler. Kâinâtın şehâdetini her iki kanadı ve iki hakîkatiyle Risâle-i Nûr eczâları ve bilhassa Yirmi İkinci ve Otuz İkinci Sözler ve Yirminci ve Otuz Üçüncü Mektublar tamamıyla isbat ve îzâh ettiklerinden onlara havâle ederek, bu pek uzun kıssayı kısa kest
"Nasıl ki bir saatin saniyeleri ve dakikaları ve saatleri ve günleri sayan haftalık saatin milleri birbirine benzer, birbirini isbat eder. Saniyelerin hareketini gören, sâir çarkların hareketlerini tasdîk etmeye mecbûr olur. Aynen öyle de, semâvât ve arzın Hâlik-ı Zülcelâl’inin bir sâat-i kübrâsı olan bu dünyanın saniyelerini sayan günler ve dakikalarını hesab eden seneler ve saatlerini gösteren a