Soru

Kabir Azabının Süresi ve Şekli

Kabir azabını hakeden biri, sürekli azab mı görür? Azabı hangi şekillerde olur?

Tarih: 10.09.2010 15:21:23
Okunma: 16433

Cevap

Bir ayet-i kerimede; "Firavun ailesini ise o azabın en kötüsü kuşatıverdi. (O kötü  azap) ateştir. (Onlar) sabah akşam ona (ateşe) arz olunurlar. Kıyametin kopacağı gün ise: “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun."  (denilecektir). (Mü’min suresi, 45-46) buyurulur. Kabir azabının delillerinden biri de bu ayettir.

Çünkü bu ayetten, tefsirlerin beyanına göre, kıyametten önce kabirde ateşe sunuluyorlardı, kıyamette ise daha büyük bir azaba, yani cehenneme girecekleri manası anlaşılıyor.

Ayetteki sabah akşam ifadesi Arabca üslub itibariyle sürekli ateştedirler manasındadır. Yoksa yalnız sabah ve akşam girerler demek değildir.

Bir hadiste Peygamber efendimiz (a.s.m) şöyle buyuruyor: "Kabir ya Cennet bahçelerinden bir bahçedir veya Cehennem çukurlarından bir çukurdur." (Tirmizî, kıyamet, 26).

Kabir azabının mahşer gününe kadar devam edeceği hadislerden anlaşılıyor. Fakat kime ne kadar azap olacağını Allah bilir. Ayetteki "ateştir" ifadesi de kabir de ateşle azab olunduğunu ifade ediyor.

Cenabı Hakkın rahmetinin bir gereği olarak mü’minlerin dünyada başına gelen her bir musibet veya bela veya hastalık onlar için bir kefaret olur. Eğer kabir azabına düşerse, kabirde çektiği azap da cehennem için bir kefaret olur ve azabını hafifletir.

 

Kâfirlerin ise onlar ebedi cehenneme gidecekleri için kabir azapları da devamlı olur. Kabir onlar için cehennem çukurlarından bir çukur olur.

İbni Hacer Askalani Hazretleri, Kabir Alemi adlı eserinde;

"Günahkar olan bir kişi kıyamete kadar kabrinde azap görür mü? Yoksa sadece münker ve nekir melekleri geldikleri zaman mı azap görür?" sualine şöyle cevab verir:

Cevap: Bu, işlenen günahın büyük veya küçük olmasına göre değişir. Bazı ölüler affedilebilir. Bazıları afedilmez. Bazı günahkarlar azap görmeyebilir. Ve bazıları için azap sürekli olur. Bazılarından ise azap daha sonra kaldırılabilir.


Bu konuya ilişkin hadislerden örnekler vardır.
Halid İbni Urfefa ve Süleyman İbni Sard’dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Karın ağrısından ölen kimseye kabrinde azap edilmez.” (Ahmed, Nesai, İbni Hibban)

Abdullah İbni Ömer’den (r.a.) rivayet edilen bir başka hadiste Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Cuma gecesi veya cuma günü ölen hiçbir kimse yoktur ki Allah onu kabir fitnesinden korumuş olmasın.”
(Tirmizi ve Hakim rivayet etti ve sahih dedi)

İbni Abbas’tan o şöyle dedi: “Bir adam kabrin üstünü örterken mülk suresini okuyan bir adam gördü. Sonra adam bunu Rasulullah’a (s.a.v.) haber verdi. Rasulullah da (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Bu sure engeldir, kurtuluştur ve bu kabirdeki kimseyi kabir azabından korur.” (Tirmizi rivayet etti ve hasen dedi)

Semura İbni Cundub’dan (r.a.) Rasulullah’ın uzun rüyasından bahseden hadiste Rasulullah şöyle buyurmuştur:
“Kendi ağzını yırtan ise işte o yalan söyleyip yalanı ufuklarda çıkıp yayılan kişidir. İşte bu yalancı kıyamete kadar bu şekilde azap edilcektir.” (Buhari)

Yine aynı hadiste Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
“Başı parçalanan kişi ise Allahu Teala bu adama Kur’an öğretmiş, bu adam geceleri uyuyup gündüzleri de bununla amel etmemişti. İşte bu kimseye kıyamete kadar bu şekilde azap edilecektir.”

Ebu Hureyre (r.a.) İsra kıssasını anlatırken Rasululah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet etmiştir:
“Başları kaya ile ezilen bir kavmin yanından geçtim. Başları ezildikçe tekrar eski hallerine dönüyorlar ve tekrar eziliyor. Onların üzerinden bu azaptan hiçbirşey kaldırılmayacaktır.” ( Bezzar, Beyhaki rivayet ettiler).

Bu gibi hadisler çoktur. Bazı günahkarlardan kabir azabının hafifletileceğine delalet eden hadislerden birisi de İbni Abbas’tan rivayet edilen iki hurma dalı hadisidir.

Kabirde bazı günahlarından dolayı azap gören ve üzerlerine Rasulullah’ın (s.a.v.) hurma dalları koyduğu iki kişi müslümandırlar. Bunların kafir olduklarına dair herhangi bir rivayet yoktur. En iyisini Allah bilir."


Etiketler

Yorum Yap

Yorumlar