Arama sonuçları: 1844 sonuç bulundu.

İnsanlar iyi ve kötü amellerinin cezasını cehennem ve cennette alacaklardır niçin mahşer gününe kadar insanların bir kısmı kabirde azap çekeceklerdir?
“Cebir ve i‘tizâlde birer dâne-i hakîkat bulunur” Ey tâlib-i hakîkat! Mâzîye hem musibet; müstakbel ve ma‘siyet ayrı görür şerîat. Mâzîye, mesâibe nazar olur kadere, söz olur cebriye. Müstakbel ve meâsî, nazar olur teklîfe, söz olur i‘tizâle. İ‘tizâl ile Cebir şurada barışırlar. Şu bâtıl mezheblerde birer dâne-i hakîkat mev­cûd, mündericdir, mahsûs mahalli vardır. Bâtıl olan ta‘mîmdir." (Lemaat) ...
Zâlim erkeklerinin şerlerinden ve tahak­kümlerinden kurtulmak için, başka bir tarzda, za‘fiyetten ve aczden gelen başka bir nev‘de riyâkârlığa giriyorlar. Yukarıdaki kısmı açıklar mısınız?
Kadınların adet halindeyken Kuran-ı Kerime dokunmaması yüzünden okunmaması kaidesi hangi ayet veya hadisi şerife dayanıyor. Biraz açıklar mısınız? Bir tane hoca kadınların adet olduklarında bunun biyolojik bir şey olduğunu ve kirli olmadıklarını bu sebeplede ibadet olarak da okuyabileceklerini söylüyor. Bu konu hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum.
1- Dört mezhebe göre de Fitne Zamanında kadınların yüzünü örtmesi farzdır diye bilgiler edindim. Bu doğru mudur? 2- Burda Fitne zamanını şehvetin çokluğu olarak mı algılamalıyız yoksa başka bir kıstas var mı? Günümüz fitne zamanı olarak algılanıp kadınların yüzünün örtmesi mi gerekir? 3- Fitneye şehvetin çokluğunun yanında, insanları günaha sevk edebilme olarak genel mi bakılmalı? Bu durumda "Fi...
Kainatın ölçüsü nedir? Yani neye göre değerlendirilmeli? Örneğin; bize göre sert olan bir taş bir gergedan için yumuşak olabilir. Ya da, dünyamız bize göre çok büyük, evrene göre çok küçük, Rabbimiz için ise küçük büyük farksız vs. Kainattaki herhangi birşey değerlendirirken ölçü ne olmalı.?
Kainatta olan biten çok küçük ve gözümüze gereksiz gibi gelen şeyleri de illa bir hikmete bağlı olarak mı düşünmeliyiz? Yoksa Cenab-ı Hakkın koyduğu âdetlerin neticeleri olarak mı görmeliyiz? Mesela bir yaprağın ağaçtan düşerken savrulup bir yere düşmesi gibi...
Tabiat Risalesi’nin üçüncü muhalinde geçen, ''Sultan-ı Ezeli’nin hikmetinden gelen nizamat-ı kainatın MANEVİ KANUNLARINI birer MADDİ MADDE tasavvur ederek ve saltanat-rububiyetin KAVANİN-İ İTİBARİYESİNİ ve o Mabud Ezeli’nin şeriat-ı fıtriyye-i kübrasının MANEVİ ve yalnız VÜCUD-U İLMİSİ bulunan ahkamlarını ve düsturlarını birer MEVCUD-U HARİCİ ve maddi bir madde tahayyül ederek o İLM ve KELAMD...
Osmanlı padişahlarının kardeşlerini haksızca katlettiği söyleniyor. Osmanlı şeriatle yönetilen bir devlet olduğuna göre kimden fetva almışlar. O zamanın Şeyhülislamı veya alimleri neye dayanarak fetva vermiş?
“ Karıncayı emîrsiz, arıyı ya‘sûbsuz bırakmayan kudret-i ezeliye, elbette beşeri nebîsiz bırakmaz. Âlem-i şehâdetteki insanlara inşikāk-ı kamer bir mu‘cize-i Ahmediye (asm) olduğu gibi, mi‘râc dahi âlem-i melekûtteki melâike ve rûhâniyâta karşıbir mu‘cize-i kübrâ-yı Ahmediyedir (asm) ki, nübüvvetinin velâyeti bu kerâmet-i bâhire ile isbat edilmiştir. Ve o parlak zât, berk ve kamer gibi melekûtte ş...