Arama sonuçları: 1123 sonuç bulundu.

Gençlik rehberinde Üstad Kabre giden 3 yoldan bahseder. Bu üç yoldan 3.sü anlatılırken, yani inancı olmadan Kabre girenlerin akıbeti anlatılırken şöyle bir cümle geçiyor: "Öyle inandığı ve itikad ettiği için cezası olarak aynını görecek." Yani yokluğa inanan insanlar, yok olmakla mı cezalandırılacaklar? Bu kısmı izah eder misiniz?
Gözümüzü ve gönlümüzü tamamen eşimize vermenin yolu nedir? Sokağa çıktığımızda bu kadın fitnesinden kendimizi nasıl koruyacağız? Onlara baktığımızda aklımıza zinanın şehvetin gelmemesi için ne yapmalıyız?
Bir hanım eşinin de rızası olduğu halde tek başına otobüs, uçak vs yolculuk yapabilir mi?
Kadınların adet halindeyken Kuran-ı Kerime dokunmaması yüzünden okunmaması kaidesi hangi ayet veya hadisi şerife dayanıyor. Biraz açıklar mısınız? Bir tane hoca kadınların adet olduklarında bunun biyolojik bir şey olduğunu ve kirli olmadıklarını bu sebeplede ibadet olarak da okuyabileceklerini söylüyor. Bu konu hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum.
Ben bir bayan olarak umreye gitmek istiyorum ama yanımda mahrem birisi yok. Nasıl gidebilirim, başka yolu yok mu?
15. Mektub'da, dünkü Kadir gecesine ulaşmak için birinci adam bir sene bekliyor, diğeri ruhen yükselip düne gidiyor. Misalin hakikatine baktığımızda ise, ikiside ayrı Kadir gecelerine ulaşıyor. Bu misalden yola çıkarak bir sene bekleyen asıl maksada ulaşamıyor mertebesi daha azdır denilebilir mi?
"Sadakalar (zekâtlar), Allah'dan bir farz olarak ancak, fakirlere, yoksullara, (zekâtı toplamak için me'mur kılınmakla) onun üzerine çalışanlara, kalbleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (âzâd edilmek üzere efendisiyle belli bir bedel karşılığında anlaşmış olan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara mahsustur. Ve Allah, Alîm(menfaatinize olanı hakkıyla bilen)dir, Hakîm...
"Sonra o yolcu dağlarda ve sahrâlarda fikriyle gezerken, eşcâr ve nebâtât âleminin kapısı fikrine açıldı. Onu içeriye çağırdılar: “Gel, dâiremizde de gez. Yazılarımızı da oku” dediler. O da girdi, gördü ki: Gayet muhteşem ve müzeyyen bir meclis-i tehlîl ve tevhîd ve bir halka-i zikir ve şükür teşkîl etmişler. Bütün eşcâr ve nebâtâtın envâ‘ları, bil’icmâ‘ beraber لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ diyorlar...
“Bir kimse kendi babası olmadığını kesinlikle bildiği birinin soyundan geldiğini ileri sürerse, ona Cennet haramdır.” (Buhârî, Ferâiz 29; Müslim, Îmân 114, 115. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 109-110; İbni Mâce, Hudûd 36) Hadisini nasıl anlamalıyız? Hadisten yola çıkarak başkasına baba dediğinizde günah mı işlemiz oluruz?
Tabiat risalesindeki "sebeblerin yaratması", "kendi kendine oluş" ve " tabiat yaratıyor" denilen üç muhal  yolun arasındaki farklar nelerdir.?