Arama sonuçları: 189 sonuç bulundu.

Sürekli işlediğimiz bir günahı tekrar işleyeceğimizden korkup tevbeden kaçındığımız zamanlar oluyor. Böyle durumlarda nasıl davranmak gerekir? Alışkanlık olmuş bu günahlardan nasıl kurtulabiliriz? 
Bundan yaklaşık bir ay önce idi. Kendi hâlimde öylesine bir şeyler söylüyordum. Birden dilim sürçtü ve hâşa ağzımdan yanlış bir kelime çıktı. Bunun için defalarca kez tevbe ettim, hâlâ daha tevbe etmeye devam ediyorum. Ben ne yapmalıyım bilemiyorum, arada kaldım. Kalbimde kesinlikle öyle bir niyet yoktu o sözü söylerken.
Tevbe suresi 66. ayette "....bir gurubunuzu affedecek olsak bile, bu işin esas suçlularını affetmeyip azap edeceğiz." diyor esas suçlu diye bahsedilen kim? hiçbirisine tevbe nasip olmayacak mı? 
Bir kişi, dua ederken adaleti gözetmek zorunda mıdır? Örneğin; bir katil, tevbe edip hapisten kurtulmak için dua edebilir mi? Yoksa cezasını kabul etmesi daha mı güzeldir?
Diyelim ki birisi geçmişte çalıştığı bir iş yerinden bir miktar para yada bir eşya aldı. Daha sonra Allah'a tevbe ettikten sonra, o insana uğrayıp bu meseleyi ona da anlatmalı mı, yoksa sadece helallik dilemesi kâfi gelir mi?
"Günahtan tam dönen ve tövbe eden, o günahı hiç işlememiş gibidir" ve "Bir günaha düşen, günahını gizlesin! Allahü teâlânın örtüsünü onun üzerinde bulundursun!" hadislerinden yola çıkarak eğer bir kişi bize "filanca günahı işledin mi?" diye soru sorar ise hem tevbe ettiğimiz için hem de örtmemiz gerektiği için "Hayır yapmadım" demek yalan söylemek midir? Nasıl cevap verilmelidir?
Bir insan, başka bir insanın veya kendisinin ölmeden önce tevbe ve iman etmenin nasip olmayacağını ve kesin cehenneme gideceğini bilebilir mi? 
İnsan yaptığı kötülüğü bir başkasına anlatsa tevbesi kabul olur mu? Girdiği küfür veya şirki özellikle insanlar içtiği içkiyi veya girdiği zinayı başkasına çok anlatıyorlar. Daha sonra yaptığı bu kötülüklere tevbe etse kabul olur mu?
"Sadakalar (zekâtlar), Allah'dan bir farz olarak ancak, fakirlere, yoksullara, (zekâtı toplamak için me'mur kılınmakla) onun üzerine çalışanlara, kalbleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (âzâd edilmek üzere efendisiyle belli bir bedel karşılığında anlaşmış olan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara mahsustur. Ve Allah, Alîm(menfaatinize olanı hakkıyla bilen)dir, Hakîm...
Üstadımızın zikr ettiği yedi kebair hangileridir. Bir kişi geçmiş hayatında yani tevbe etmeden evvelki işlemiş olduğu kebair var ise bunlar avf olunur mu?