Arama sonuçları: 2117 sonuç bulundu.

Ben birisi ile karşılaştım, düşünce akışı farklı bir insan. Allah'ın varlığına inanmıyor, farklı pencerelerden bakıp önyargılı davranıyor. "evrenselim diyip tüm evrenin sadece Hz Muhammed (s.a.v.) için var olduğunu söylemez", "Bir tanrı olsa sadece arap kültürüne uygun laflar sarf etmez", "Allah yok (haşa) ve olması için bir sebep de yok" gibi düşünen bir insana nasıl bir cevap verilir?       ...
Mesela ölünün arkasından yasin okumak ölünün günahlarının affına ve sevaba nail olmasına vesile olurmuş. Peki ya yakınları yoksa o kişinin başkaları kadar yasin okuyacak sevenleri yoksa o insanın durumu ne olur? Allah o insana arkasından yasin okuyacak birilerini bile nasip etmemiş mi oluyor acaba ?
Çalıştığımız kurumda bir iki sene öncesine kadar namaz kılınması çok kötü karşılanırken şimdi bazı değişiklikler sonucu namaz kılan insanların iyi makam ve mevkilerde görevlendirilmesi söz konusu. Bu sene namaza baslamayı planlayan arkadaşlarıma bir takım mufsid kimseler namaz kılarsanız insanların gözünde riyakar olursunuz diyerek onları namaz kılmaktan alıkoyuyorlar. Arkadaşlarıma ne cevap verme...
Biriyle sıkı kavga etmiş biri, daha çok haksızlığı karşı tarafın yapmasına rağmen, "gel kin tutmayalım barışalım helalleşelim" dese ve ısrar ettiği halde karşı taraf ikna olmasa, teklifi yapanın ve red edenin durumu dinimizde nasıl değerlendirilir?
Ölen bir kişinin yerine Kurban kesiliyor ise.. Acaba aynı şekilde ölen kişinin yerine de namaz kılınabilir mi ? Mesella Ali'nin babası vefat etmiş. Ali babasının hayrına kurban kestiği gibi.. Acaba aynı şekilde de babasının kaza namazlarını kendisi babasının yerine kazaya niyet ederek namaz kılabilir mi?
Deniliyor ki deprem vs. gibi musibetler bazı şahısların hata ve günahlarından meydana geliyor. Neden bu hususi günahlara mukabil Cenab-ı Hak büyük ve külli unsurları harekete geçirip büyük hadiselere sebebiyet verdiriyor.
Kastamonu Lahikasındaki bir mektuptaki bazı yerleri sormak istiyorum. Şöyle ki, 1) Hem şimdilik bazı ulemanın yeni eserlerinde meslek ve meşreb ayrı ve bid'atlara müsaid gittiği için... Burda bahsi geçen ulema kimlerdir, meslek ve meşrebleri ayrı ne demektir? 2) Ey kardeşlerim! Mesleğimiz, tecavüz değil, tedafü'dür, hem tahrib değil tamirdir, hem hâkim değiliz mahkûmuz.... virgül ile ayrılan yer...
"Bir zaman Emirdağ’ında ikāmete me’mur edildim. Tek başıma bir menzilde, âdetâ bir haps-i münferid içinde bana çok ağır gelen bu tarassudlar ve tahakkümlerle bana işkence vermelerinden, hayattan usandım. Hapisten çıktığıma teessüf ettim. Ruh u cânımla Denizli hapsini arzuladım ve kabre girmeyi istedim. “Hapis ve kabir, bu tarz-ı hayata müreccahtır” diyerek, ya hapse veya kabre girmeye karar verirk...
Bediüzzaman Hazretleri, 'Milletin imanının selameti yolunda dünyamı da feda ettim ahiretimi de...' demiştir. Ahireti feda etmesini nasıl anlamalıyız?
Bazı dini meselelerde ben biliyorum, ben daha iyi yapıyorum, bilgim iyi gibi düşüncelere kapılan ne yapmalıdır, nefsimi nasıl terbiye ve ıslah edebilirim?