Arama sonuçları: 5 sonuç bulundu.

"Evet, bu dünya memleketine ve misafirhânesine giren her bir misafir…” diye başlayan Birinci Makam’ın başından -ilhâm, vahiy mertebeleri- hâriç kalıp, tâ on sekizinci mertebe olan kâinâtın hudûs hakîkati, tâ imkâna kadar yeni hurûfla, bir ihtâr-ı ma‘nevî ile izin verdik. Daktilo (el makinesi) ile kendilerine yazdılar. Siz de bu dört parçayı birden cild yapıp, yeni hurûfla ehl-i inkâra on ikilik to...
Bazı internet sitelerinde, Risale-i Nur'un baş kâtibi ve Üstad Bediüzzaman'ın en yakın talebesi olarak bilinen  Hüsrev Efendi'nin yazmış olduğu bazı risalelerde sadeleştirme sayılabilecek müdahalelerde bulunduğu anlamına gelen iddialar yayınlanmaktadır. Bu işin aslı nedir? Ayrıca Hüsrev Efendi hakkında başka olumsuz rivayetlerle de karşılaşılmaktadır. Böyle rivâyetlere bir Nur Talebesi'nin bakış a...
Üstadımızın Risale-i Nur'a parantez içi mana yazılmasına karşı çıktığı ve lugat eklenmesine izin vermediği söyleniyor. Bunun aslı var mı izah edebilir misiniz?
Risaleler neden günümüz Türkçesine çevrilerek gençliğin istifadesine sunulmuyor? Çeviri hiç bir zaman aslının yerini tutamayacağını da biliyorum, aslı kalmalı. Fakat anlaşılması için de böyle bir çalışma gerekmiyor mu?
Osmanlıca Kastamonu Lahikasında sahife 192 de Üstad Hazretlerinin bir kaç ifadesi şöyle "ta imkana kadar yeni harfle, bir ihtarı manevi ile izin verdik." buyuruyor. Üstad hangi risalelerin latin harfiyle yazılmasına müsaade etmiştir? Bu mektubun az ilerisinde yirmi sene evvelki Türkçe ile şimdiki Türkçenin farklı olduğundan yeni Türkçe için bazı kelimatı arabiyede tasarruf edildi sizde öyle yapab...