Arama sonuçları: 125 sonuç bulundu.

Kayyumiyet sırrı ve dört mide meselesi ile bağlantılı olarak insanın "ben merkezli" olmaktan çıkıp "kâinata entegre" olup farkındalık ve şuur kazanmasında nasıl dereceler ve idrâk seviyeleri vardır?
Camide uyumak sünnet midir? Veya bir sakıncası var mıdır?
Camilerde namazlardan sonra cemaatla oturup birşeyler yemek içmek caiz mi?
Camide namaz kılarken küçük çocukların nerede saf tutmaları uygundur?
Kadınların, beş vakit namaz için veya cuma, teravih ve bayram namazları için, camiye gitmeleri caiz değildir. (Redd-ül Muhtar) Gerçeklik payı nedir? 
24. Sözün 5. Dalının 2. Meyvesinde, "(Allah) manevi çok rızk ve nimetler isteyen insaniyeti sana verdiğinden, alem-i mülk ve melekut gibi geniş bir sofray-ı nimet, o mide-i insaniyetin önüne koymuş ve aklın eli yetişecek nisbette sana açmıştır" diyor. Alem-i mülk ve melekutun insaniyete ve insanın aklına nasıl nimet olduğunu açıklayabilir misiniz?
Bayanların teravihe gitmesi caiz midir? Evde mi yoksa camide mi kılması daha efdaldir?
Ben 22 bin tl tutarında altın borç aldım ve şu anki mevcut ekonomiden dolayı altınlardan 15 bin zarar ettim. Kredi kartından altın aldım ve sahibine vermem gerek. Başka para verecek kimse yoktu. Katılım bankaları da yardımcı olmadı. Böylece kendimi mecbur bilip faize bulaşmış oldum. O zaman almasaydım şimdi 30 bin zarar edecektim. Bundaki günah beni çok rahatsiı ediyor. Bu konuda ne yapmam gerek y...
Biz müminler kainattaki yardımlaşma düstüruna inanıyoruz. Bitkiler hayvanların, hayvanlar insanların yardımına koşuyor. Bazı tabaitçılar şunu soruyor: "Allah benim midemi düşünüyor, şefkat ediyor. Peki benim yediğim ineğin canına şefkat edilmesi nerede kaldı?"
"İşte şu üç misâl gibi, insanlar, insana verilen cihâzât-ı ma‘neviyeyi eğer nefsin ve dünyanın hesabıyla isti‘mâl etse ve dünyada ebedî kalacak gibi gāfilâne davransa, ahlâk-ı rezîleye ve isrâfât ve abesiyete medâr olur. Eğer hafiflerini dünya umûruna ve şiddetlilerini vezâif-i uhreviyeye ve ma‘neviyeye sarf etse; ahlâk-ı hamîdeye menşe’, hikmet ve hakîkate muvâfık olarak saadet-i dâreyne medâr ol...