Arama sonuçları: 62 sonuç bulundu.

“Elbette o Zât-ı Vâcibü’l-Vücûd’un vücûb-u vücûduna ve kudsiyetine lâyık bir tarzda ve istiğnâ-yı zâtîsine ve gınâ-yı mutlakına muvâfık bir sûrette ve kemâl-i mutlakına ve tenezzüh-ü zâtîsinemünâsib bir şekilde hadsiz bir şefkat-i mukaddesesi ve nihâyetsiz bir muhabbet-i münezzehesi vardır. Elbette o şefkat-i mukaddeseden ve o muhabbet-i münezze­heden gelen hadsiz bir şevk-i mukaddes vardır. Ve o ...
Bazı kimseler Allah'a ulaşmaya sadece üç vesile vardır diyorlar. Bunlar; Esmaül Hüsna, Dua ve Salih Amelin olduğu ifade ediliyor. Allah'a sadece bu üç vesile ile mi ulaşılır, başka vesileler de var mıdır? Sünnet-i Seniye bir vesile değil midir?  
"Bizler esasen Allah’ın zatını değil varlığını düşünür tefekkür ederiz." Bu sitede gördüğüm bir yazıda geçiyordu. Şimdi benim aklıma çok vesvese geliyor. Mesala namaza niyet ederken kelime-i şehadetin manasını kalben tasdik ederken Allah'ı düşünmeye çalışıyorum. Öyle bir canlı veya cansız varlık yerine de koymuyorum, kendimce birşeyler düşünüyorum. Ben şimdi korkuyorum bir şeye benzettiğimden. All...
Lemeât Risalesinde geçen “Evliyâdan âşıkîn ve ârifîn beynlerinde mühim bir fark” vardır. Burada geçen Âşıkîn ve Ârifîn kimlerdir?
Merhaba! Ben neyin sevap neyin günah olduğunu iyi bilmeme rağmen neden halâ günah işlemeye devam ediyorum? BU konuda kendimi nasıl ikna edebilirim?
Bir zaman kalbime geldi, niçin Muhyiddin-i Arabî gibi hârika zâtlar sahabelere yetişemiyorlar? Sonra namaz içinde سُبْحَانَ رَبِّىَ الْاَعْلٰى derken, şu kelimenin manası inkişaf etti. Tam manasıyla değil, fakat bir parça hakikatı göründü. Kalben dedim: Keşke bir tek namaza bu kelime gibi muvaffak olsaydım, bir sene ibadetten daha iyi idi. (27.Sözün zeyli 2.sebeb) Keşke bir tek namaza bu kelime g...
1- İslam tevhid iken niçin tarikat ve cemaatler tefriktir? 2- İslam’a bunca saldırı var iken niçin meşrep taassubu ile tarikat ve cemaatler tevhid olmazlar? 3- Modernizmin hızla erozyona uğrattığı Müslümanlar için zamana cevap verecek içtihatlar niçin ortaya konulmaz?
İhlas risalesinde geçen, "Cadde-i Kübra-yı Kur'aniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali var." Burada evvela, mesleğimizin Cadde-i Kübra-yı Kuraniye olduğunu nasıl anlarız? Ve bu meslekten ayrılanlar bilmeyerek dinsizlik kuvvetine nasıl yardım ederler?
"Elcevab: Eğer insan yalnız bir kalbden ibaret olsaydı; bütün masivayı terk, hattâ esma ve sıfâtı dahi bırakmak, yalnız Cenab-ı Hakk'ın zâtına rabt-ı kalb etmek lâzım gelirdi." (27.söz Zeyl 3.vecih 3.sual.) Soru 1) Biz Cenab-ı Hakkı isim ve sıfatları ile tanıyoruz. İsim ve sıfatları bırakmak nasıl olabilir. Soru 2) Cenab-ı Hakkın zatını düşünmek caiz değil, zaten Allah bununlada bizi yükümlü tut...
Cevşen-i Kebir vahiy midir? Kütüb-ü Sitte'de bu konuyla alakalı hadis-i şerif var mıdır?