Arama sonuçları: 2325 sonuç bulundu.

Haşiye: “Hadîsin nassıyla "O şuhud, bütün lezaiz-i Cennet'in o derece fevkindedir ki, onları unutturur. Ve şuhuddan sonra ehl-i şuhudun hüsn-ü cemali o derece fazlalaşır ki; döndükleri vakit, saraylarındaki aileleri çok dikkat ile zor ile onları tanıyabilirler." hadîste vârid olmuştur.” (32. Söz) Yukardaki ifadede saraylarındaki aileleri diye kastedilenler kimlerdir? Eğer hanımlar ise onlar için ...
"Hattâ erkeklerde iki güzel haslet olan cesaret ve sehavet kadınlarda bulunsa, bu emniyete ve sadakata zarar olduğu için, ahlâk-ı seyyiedendir, kötü haslet sayılırlar." (Lemalar) Kadınlar cesaretli ve cömert olmasın mı demek istiyor yoksa başka birşey mi var? Bu yazıyı açıklayabilir misiniz? 
Mazeretli (âdetli) bir kadın taharet almalı mı?
İşyerine gelen kadınlar selamün aleyküm diyorlar. Onların selamını almalı mıyım, almamalı mıyım?
Kadınların okuması ve yönetici olmaları caiz midir?
1- Dört mezhebe göre de Fitne Zamanında kadınların yüzünü örtmesi farzdır diye bilgiler edindim. Bu doğru mudur? 2- Burda Fitne zamanını şehvetin çokluğu olarak mı algılamalıyız yoksa başka bir kıstas var mı? Günümüz fitne zamanı olarak algılanıp kadınların yüzünün örtmesi mi gerekir? 3- Fitneye şehvetin çokluğunun yanında, insanları günaha sevk edebilme olarak genel mi bakılmalı? Bu durumda "Fi...
Tesettürlü bir kadın topuz yapmamalı, bunu biliyorum. Peki, kafa hizasında yapılan topuz hadiste belirtilen "deve hörgücü" tabirine girer mi ?
Bakara suresinde "...onları korkutsan da korkutmasan da birdir, iman etmezler. Allah onların kalplerine ve kulaklarına mühür vurmuştur. Gözlerinde ise perde bulunur.(Bakara, 2/6-7) buyruluyor. İman ve hidayet kapısının her daim açık olduğunu malumatıyla yukarıdaki ifadeleri nasıl anlamak gerekir.
Kafirler malum ki ebedi cehennemliktir. Ancak müslümanlara özellikle bu zamanda ahlak-ı seyyieden çok zararları dokunuyor. Ayrıca cezayı artırıcı olarak bu kötü ahlaklarından günah kazanırlar mı? Veya iyi huylu olanlarının azabları hafifletilir mi?
Asa-yı Musa mecmuası birinci Hüccet-i İmaniye 18. mertebesinde; " imkân hakîkatinden çıkıp kâinâtın bu büyük şehâdetinin bir kanadını teşkîl ederler. Kâinâtın şehâdetini her iki kanadı ve iki hakîkatiyle Risâle-i Nûr eczâları ve bilhassa Yirmi İkinci ve Otuz İkinci Sözler ve Yirminci ve Otuz Üçüncü Mektublar tamamıyla isbat ve îzâh ettiklerinden onlara havâle ederek, bu pek uzun kıssayı kısa kest...