Arama sonuçları: 329 sonuç bulundu.

"Meselâ: Bazı gafiller, hutbe gibi bazı şeair-i İslâmiyeyi, Arabîden çıkarıp her milletin lisanıyla söylemeyi, iki sebeb için istihsan ediyorlar:" (27. Söz) Peygamber efendimiz (s.a.v) günümüze hutbeler nasıldı. 2) Osmanlı döneminde hutbeler arapça mıydı. Halifelik kaldırıncamı günümüzde okunan Türkçe kısmı mı eklendi. 3) Üstadımızın burda bahs ettiği hutbenin arapça kısmı günümüzde okunan arapça ...
Bizlere her yerde yazının eskiden olmadığını söylediler ve öğrettiler. Ama Allah Hz Adem'e suhuf göndermiş. Peki o hangi lisanda idi? 
Doğru yerler doğru şekilde kazanılır. Biz imtihanı haksız acılarla yani çektiğimiz acılara sabrederek kazanmışsak, o imtihan ya da o imtihanı yapan bizim gönlümüzü nasıl kazanacak? Cennete çektigimiz acılardan dolayı kabul ediliyorsak, o cennet bizi hak edecek mi? Haksız acının doğru mükafatı olmaz, haksızlığı olur! Biz cenneti kazanmak için kendimizi haksızlığa kurban mı ediyoruz da bize uğradığ...
Bir kişi tarlada çalışıyor. Üstü başı toz toprak oluyor terliyor vs. Bu kişi abdest alıp namaz kılıyor, dinimizce temiz sayılıyor. Başka bir kişi banyosunu yapıyor ve banyodan çıktıktan sonra gaz kaçırıyor. Bu kişi dinimizce temiz sayılmadığından namaz için tekrar abdest almak zorunda kalıyor. Tarlada çalışan kişi banyodan çıkmış bir kişiden daha pistir. Ama dinimiz onu bir abdest almakla temiz ka...
Izdırar lisanı ile ihtiyac-ı fıtri lisanı duasını nasıl ayırt edebiliriz?
"Sadakalar (zekâtlar), Allah'dan bir farz olarak ancak, fakirlere, yoksullara, (zekâtı toplamak için me'mur kılınmakla) onun üzerine çalışanlara, kalbleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (âzâd edilmek üzere efendisiyle belli bir bedel karşılığında anlaşmış olan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara mahsustur. Ve Allah, Alîm(menfaatinize olanı hakkıyla bilen)dir, Hakîm...
"Sonra o yolcu dağlarda ve sahrâlarda fikriyle gezerken, eşcâr ve nebâtât âleminin kapısı fikrine açıldı. Onu içeriye çağırdılar: “Gel, dâiremizde de gez. Yazılarımızı da oku” dediler. O da girdi, gördü ki: Gayet muhteşem ve müzeyyen bir meclis-i tehlîl ve tevhîd ve bir halka-i zikir ve şükür teşkîl etmişler. Bütün eşcâr ve nebâtâtın envâ‘ları, bil’icmâ‘ beraber لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ diyorlar...
Ben Namazlarımı kılan ve Allah'ın dediklerini yapmaya çalışan bir kulum. Ancak bazı kendimi savunmam gereken durumlarda anlık bir korkuya kapılıyorum. Yani kavgacı değilim ama anlık kavgadan da korkuyorm. Müslüman korkak olmamalı onu da biliyorum. Ancak bu neyin belirtisi, iman zayıflığı mı yaratılış mı nedir?
"Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, madem masnuat içinde en mükemmel ferttir ve mahlûkat içinde en mümtaz şahsiyettir. Hem san’at-ı İlâhiyeyi bir velvele-i zikir ve tesbihle teşhir ediyor ve istihsan ediyor. Hem esmâ-i İlâhiyedeki cemâl ve kemâl hazinelerini lisan-ı Kur’ân ile açmıştır. Hem kâinatın âyât-ı tekviniyesinin, Sâniinin kemâline delâletlerini parlak ve kat’î bir surette lisan-ı Ku...
"... Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın din-i hakikîsini İslâmiyet'in hakikatıyla birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaatı namı altında ve "Müslüman İsevîleri" ünvanına lâyık bir cem'iyet...": Bu tabiri açıklarmısınız?