Arama sonuçları: 211 sonuç bulundu.

Gusülden 3 saatte anca çıkıyorum. Besmele çekerken sıkıntı yaşıyorum. Mesela euzü besmelede harfleri yanlış söyledim diyorum, tekrar başa dönüyorum. Böyle böyle 100 defa oluyor. Bundan nasıl kurtulurum?
İhlası tammı yakalamak için mümin kardeşlerin faziletleriyle iftihar etmek varken,  hased, hırs, ve rekabete düşmekten kurtuluşun çaresi nedir?
1. Bir otobüs düşünün. içinde onlarca kişiyle şaranpole yuvarlanıp bazıları vefat ediyor. Bazıları da yaralı olarak kurtuluyorlar. Otobüsün şaranpole yuvarlanma işini Allah mı yapıyor. Yani Allah o anda şoförun iradesini mi alıyor. Ölenler ve yaralananların kaderi bu şekilde mi oluşuyor? 2. Bir katil düşünün bir de maktul. Katile öldürme meylini veren Allah mıdır? Yani öldürme şartlarını Allah mı...
''Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtuluşa ermiş olanlardır. '' , ''Tartıları hafif gelenler, işte onlar, kendilerine yazık edenlerdir, cehennemde temellidirler.”  (Mü'minun, 102, 103) Ayette tartıları hafif gelenler derken kafirlerin amelleri varmı ki hafif gelsin? Küfre girmekle her amelleri sıfırlanmıyor mu veya tartıları ağır gelseydi nasıl olacaktı? Eğer bu ayet müminlere ise, müminler ...
Kâinâtın dilenciliğinden ve hadisatın karşısında titremekten besmele ile nasıl kurtulunur?
Üstadımızın "Bu zamanda feraizi işleyen kebairi terk eden kurtulur inşaallah." sözünde, kebair diye kastettiği büyük günahlar hangileridir. Başka yerde "ekberü'l-kebâir" tabiri var, burada ise "kebair" diyor.
Hadislerde lanetlenen büyük bir günahı işleyenin affı mümkün müdür? Yoksa lanetlendiği için kurtuluşu yok mudur?
Sadece la ilahe illallah demek kurtuluş için yeterli midir? Yani Allah’ın birliğini kabul eden fakat Peygamberimizi kabul etmeyen kimse âhirette kurtulabilir mi?
Akşam namazını eda ettikten kısa bir müddet sonra (acaba akşam namazına mı niyet ettim yoksa başka namaza mı) diye tereddüte giren bir kişi o namazı tekrar eda etmesi gerekir mi? Bu tür düşünceler vesvese midir? Vesvese ise ne yapılmalı? Zaman zaman namazlarda bu düşünceye kapılan kişi nasıl kurtulur bu düşünceden? 
Sünnet-i Seniye risalesinde, şeairden bahisle "şahsi farzlardan daha ehemmiyetlidir" deniyor. Başka yerlerde bu konu açıklanırken şeairin tatbiki ''Farz-ı kifayedir'' denmektedir. Ancak Farz-ı kifayede bir kişinin yapmasıyla toplumun umumu o mesuliyetten kurtulur. Fakat şahsi farzı işlememek azabı gerektirir sizce bu bir çelişki değil mi? Bizlerin üzerine düşen şahsi farzlar nelerdir?