Arama sonuçları: 60 sonuç bulundu.

Sual: Bürhanınıza şekk-i itiraz geldikçe imanınız sarsılmaz mı? Bu ma’reke-i evham olan istidlaliyatla taharri zarar vermez mi? Elcevab: Eğer neticeyi bürhan ile bağlı onunla ikame ve isbat suretiyle olsa ve tahakkuk-u hakaika ayar tutmakla adem-i delilden adem-i medlûlü tevehhüm etse zarar olur. Halbuki iman, incecik bir bürhana yüklenmez. Belki öyle bir hadse bina ve istinad eder ki, o hads öyl...
"Esma-i ilahiyenin en cemiyyetli ayinesi cismaniyattadır." Cümlesini izah eder misiniz.
Dünyanın düz olduğunu düşünen birisi dinden çıkar mı?
"Ehl-i keşfin küre-i arzda ifrîtlere mahsûs tabakasını bin senelik bir mesâfe görmeleri, âlem-i şehâdete âit küre-i arzın çekirdeğinde değil, belki âlem-i misâlîdeki dallarının ve tabakalarının tezâhürüdür." cümlesini açıklar mısınız?
El çizgilerini okumak, kişi ve geleceği hakkında bilgi vermek ilminin hak olduğu söyleniyor. Risale-i Nur'da Mesnevi-i Nuriye'de "... ellerinin içlerinde, kalem-i kudret ile pek çok çizgiler, hatlar, nakışlar, nişanlar, yazılmıştır." deniliyor. Buna göre el çizgilerini okumak, bunun üzerinden geleceğe atıfta bulunmak caiz midir?
Asay-ı Musa yedinci meselede şöyle bir ifade var: "ve kâinât şehrinin zemin mahallesinin bahçesinde ve tarlasında, vâridât ve sarfiyâtına ve zer‘ ve ekilmesine nezârete me’mur ve yüzer fenlerle ve binler san‘atlarla techîz edilmiş en gürültülü ve mes’ûliyetli nâzırı;" buradaki gürültüden kasıt nedir?
Bazı büyüklerin Tasarruf sahibi olduklarını ve vefaat etselerde dünyadaki bazı kişilere istedikleri yardımı yapabildiklerini okudum. Bunu nasıl yapıyorlar ve delili nedir? Bir diğer sorum da ilham nasıldır? Üstad Risalelerin ilhamla yazıldığını söylüyor. Ben buna kesin inanıyorum. Hiç şüphem yok. İlhamın nasıl olduğunu bir misal vererek izah edebilir misiniz?
28. Mektup rüya bahsinde geçen "Evliyaullahın ayaklarına tuzak olan, esma ve sıfat-ı ilahiyenin tecelliyatıdır." cümlesini izah eder misiniz?
Gençlik Rehberi'nde, "(Kabir) Âhireti tasdik eden, fakat sefahet ve dalâlette gidenlere, bir haps-i ebedî ve bütün dostlarından bir tecrid içinde bir haps-i münferid, yalnız başına bir hapis kapısıdır. Öyle gördüğü ve îtikad ettiği ve inandığı gibi hareket etmediği için öyle muamele görecek." diyor. Bu anlatılan durum kabir için mi geçerli, yoksa bütün ahiret için mi geçereli? Ahirette olsa, -Kalb...
Hiç kimse eceli gelmeden ölmez, öldürülemez! Bu ehli sünnet akidesidir... Öyleyse "Hafız Ali Benim yerime öldü" diyen Bediüzzaman Hazretleri bunu nasıl iddia etmektedir? Bunun dinimizdeki yeri nedir?