Arama sonuçları: 707 sonuç bulundu.

"Her söylediğin doğru olmalı fakat her doğruyu söylemek senin hakkın değildir" hakikatini nasıl anlamalıyız? Bazı kimseler bu hakikati yanlış anlayıp, hakikatleri insanlara tebliğden geri duruyorlar. Bu hakikat, doğrusunu bilmeyen kimseler tarafından suistimal ediliyor. İzah eder misiniz?
"Ben bu def‘a bu risâleyi dikkatle mütâlaa ettim. Elhak, bu risâlenin İmâm-ı Ali’nin (ra) ve evliyânın gaybî işaretleriyle makbûliyetine imza basmalarına tam lâyık bulunduğunu aynelyakîn derecesinde bildim. Ve şimdiki sıkıntımız, yüz derece ziyâde olsa da, yine ucuzdur. Gam ve keder ve şekvâ ile değil, belki ferah ve sabır ve şükür ile karşılamak lâzımdır, dedim" Burada Hz Ali ra tasdikini üstad ...
Azîz, gayretli, ciddî, hakîkatli, hâlis, dirâyetli kardeşim, Bizim gibi hakîkat ve âhiret kardeşlerin, ihtilâf-ı zaman ve me­kân, sohbetlerine ve ünsiyetlerine bir mâni‘ teşkîl etmez. Biri şarkta, biri garbda; biri mâzîde, biri müstakbelde; biri dünyada, biri âhirette olsa da beraber sayılabilirler. Ve sohbet edebilirler. Hususan bir tek maksad için bir tek vazîfede bulunanlar, birbirinin aynı hük...
Allah'ı ve diğer iman hakikatlerini inkar neden kaynaklanır, sebebi nedir?
Tarikatlerde neden 30 gün ya da başka bir sayıda değil de 40 gün inzivaya çekilip nefsini terbiye eder? Kırk sayısının bir hikmeti var mıdır?
Kâfirlerin çoklukları ve iman hakikatlerini inkârdaki ittifakları onların haklı olduğunu gösterir mi?
Asa-yı Musa mecmuası birinci Hüccet-i İmaniye 18. mertebesinde; " imkân hakîkatinden çıkıp kâinâtın bu büyük şehâdetinin bir kanadını teşkîl ederler. Kâinâtın şehâdetini her iki kanadı ve iki hakîkatiyle Risâle-i Nûr eczâları ve bilhassa Yirmi İkinci ve Otuz İkinci Sözler ve Yirminci ve Otuz Üçüncü Mektublar tamamıyla isbat ve îzâh ettiklerinden onlara havâle ederek, bu pek uzun kıssayı kısa kest...
Eski kavimlere gelen semavi tokatlar gösteriyor ki, yer gök ve hava gibi kâinatın büyük unsurları kafirlere karşı hiddet ediyor. Ne için böyle ehemmiyetsiz insanların ehemmiyetsiz ve şahsi günahları kâinatın hiddetini çekiyor?
"Sadakalar (zekâtlar), Allah'dan bir farz olarak ancak, fakirlere, yoksullara, (zekâtı toplamak için me'mur kılınmakla) onun üzerine çalışanlara, kalbleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (âzâd edilmek üzere efendisiyle belli bir bedel karşılığında anlaşmış olan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara mahsustur. Ve Allah, Alîm(menfaatinize olanı hakkıyla bilen)dir, Hakîm...
Şefkat tokatlarından 2. tokadı açıklar mısınız?