Arama sonuçları: 140 sonuç bulundu.

Kainatta cari kanunların yanlız ilmi vucudu varsa, bu kanunlar vasıtasıyla madde üzerinde tesirleri nasıl oluyor?
Kanunların yalnız ilmi vücutlarının bulunması ne demektir?
Tabiat Risalesi’nin üçüncü muhalinde geçen, ''Sultan-ı Ezeli’nin hikmetinden gelen nizamat-ı kainatın MANEVİ KANUNLARINI birer MADDİ MADDE tasavvur ederek ve saltanat-rububiyetin KAVANİN-İ İTİBARİYESİNİ ve o Mabud Ezeli’nin şeriat-ı fıtriyye-i kübrasının MANEVİ ve yalnız VÜCUD-U İLMİSİ bulunan ahkamlarını ve düsturlarını birer MEVCUD-U HARİCİ ve maddi bir madde tahayyül ederek o İLM ve KELAMD...
Yer çekimi ve kaldırma kuvveti gibi kanunlar nasıl çalışıyor? Yer gerçekten çekiyor mu mesela? Allah'ın, bu kanunlar üzerindeki etkisini nasıl anlamalıyız? İşin aslı nedir? 
Kulu istedi diye Allah razı olmadığı kötülüğü yaratıyorsa, Allah kendine haksızlık yapıpta mecburiyete düşmez mi? Allah razı olmadığı şeyi yaratarak kulunun isteklerine esir olmaz mı? Çünkü bizler razı olmadığımız şeyleri yaparsak, hem psikolojik olarak hem de kanunlara göre esir olduğumuz kabul ediliyor. Allah kötü şeyleri yarattığı için, kötü olarak sorumlu tutulmuyorsa, o zaman razı olduğu iyi ...
 İşte felsefenin şu esasat-ı fasidesinden ve netaic-i vahîmesindendir ki: İslâm hükemasından İbn-i Sina ve Farabî gibi dâhîler, şaşaa-i surîsine meftun olup, o mesleğe aldanıp, o mesleğe girdiklerinden; âdi bir mü'min derecesini ancak kazanabilmişler. Hattâ İmam-ı Gazalî gibi bir Hüccet-ül İslâm, onlara o dereceyi de vermemiş. (Sözler) Evet İbn-i Sina'nın bazı sözlerini, kanunlarını bazı yerlerde...
Risale-i Nur'da geçen, "İnsan santral gibi bütün hılkatin nizamlarına ve fıtratın kanunlarına ve kainattaki nevamisi- ilahiyenin şualarına bir merkezdir." cümlesini nasıl anlamamız gerekir?
"Mukîmü's-Sünne" ise, ism-i Ahmedîdir. "Mukîmü's-Sünne" sünneti (Allah’ın kanunlarını) ortaya koyan yerleştiren demektir. Buradaki sünnet tam olarak ıstılah manası nasıl izah edilir?
Tarihselci bir arkadaşın bir iddiası var buna ne cevap verilebilir? Yazı şu şekilde: Mesela çok evlilik, o dönemde çok evliliğin yasaklanması imkansız. Kabile bir toplumda 7. yüzyılın aile anlayışı varken böyle bir şey yapmak böyle bir devrim imkansız. Ama Kuran buna rağmen belirli bir ölçü getiriyor 4 kadın ile sınırlıyor ve tek evliliği de bolca övüyor. Şimdi sosyoloji değişti. Çok evlilik kanu...
Ülkemizde şeriat kanunları uygulanmıyor. Zina yapan ve üzerine had gereken bir kimse nasıl kendini affettirebilir. Eğer ülke şeriatla yönetilmeye başlarsa kişi geçmişteki zinasını itiraf edip cezayı kendine uygulatmalı mı?