Arama sonuçları: 669 sonuç bulundu.

Her bir latifenin kendine has ubudiyetleri bulunuyor diyor üstad Bediüzzaman. Meselâ akıl, ruh, kalb ve hayalin ibadet vazifeleri nelerdir?
Lahikalarda Hikmetül İstiaze risalesinin birinci ve ikinci kısımlarından söz ediliyor. Ama Lemalarda böyle bir taksim görmedik. Bu risalenin ikinci kısmı ayrı bir risale mi acaba? (Sabri'nin fıkrasıdır) Üstad-ı Ekremim! Hikmetü'l-İstiâze'nin İkinci Kısmı öyle kıymetdâr bir hazine-i cevâhir ve maraz-ı vesvesenin iksîr bir ilâcıdır ki, âlem-i fânîden âlem-i bekàya göçünceye kadar, nefis ve şeytanın...
İbadetlerimi yaptığım halde zihnen düşünsemde tefekkür etsem de kalben hissedemiyorum. Şeytan da vesvese veriyor dini konularda. Maneviyatımı hissedemiyorum. Bu yüzden "sen iyi müslüman değilsin, maneviyatını da kaybettin, imansız öleceksin" diye vesveseler veriyor ne yapmam gerekli?
Âlem-i İslâm'ın bu mübarek vatanın ahalisine karşı pek şiddetli itiraz ve ittihamlarını izâle etmek için matbuat lisanıyla konuşmak lâzım gelmiş diye kalbime ihtar edildi." İzah eder misiniz?
Devlet okulunda öğretmen olarak görev yapıyorum. 4 yıl önce bir işim için 5 gün hasta olmadığım halde rapor aldım. O zaman o cahillikle bana normal gelmişti. Ama şimdi kalben çok rahatsızım ve pişmanım. O aldığım rapor haricinde başka hiç böyle bir işe kalkışmadım. Aldığım maaşın bir kısmınında olsa helal olmadığını düşünüyorum. Maaşımın dörtte biri kadar çalıştığım okula yardımda bulunsam nasıl o...
Mesnevî-i Nûriye'de geçen "insanın kalbini binlerce âlemlere örnek ve pencere yapan" cümlesını izah edebilir misiniz?
4.Sözden geçen "Halbuki namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır." Burada ruh , kalb ve akıl nasıl bir rahtlığa ulaşıyor?
"Gördü ki, isti‘dâdları gayet muhtelif ve mezhebleri birbirinden uzak ve muhâlif olan umum istikametli ve nûrlu akılların îmân ve tevhîddeki ittisâfkârâne ve râsihâne i‘tikādları, tevâfuk; ve sebatkârâne ve mutmainâne kanâat ve yakînleri tetâbuk ediyor. Demek tebeddül etmeyen bir hakîkate dayanıp bağlanmışlar. Ve kökleri metîn bir hakîkate girmiş, kopmuyor. Öyle ise, bunların nokta-i îmâniyede ve ...
Bazı kişiler diyorlar ki: "Benim hastanede kalbim gecici olarak durdu ve ruhumun bedenden çıktığını gördüm ve doktorların bana müdahale ettiklerini tavandan izledim. Sonra ben bir tünelin içine çekildim. Tünelin sonunda isik vardi ve vardığımda benden evvel ölmüş akrabalarım yeşiller içinde beni karşıladılar. Ama geri dönmem gerektigini söylediler ve ben birden kendimi yine hastanede buldum." gibi...
Sevgi yukardan mi gelir? Allah rasulü eger bizi seviyorsa biz onu seviyoruzdur, ya da âşık olmusuzdur diye duydum, dogru mudur? kalbten kalbe bir yol var mıdır?