Arama sonuçları: 133 sonuç bulundu.

"1400 yıl önceki mucizelere şahitlik etmemiş kişilere biz mucizeler indirdik demek saçma değil mi? Ben şahitlik ederim ki diyerek bu mucizelere inandığını belirtmek bir nevi yalan değil mi" diyen birine nasıl cevap verilir?
Hak dinden dönüp Mürted olan bir kişi daha sonra tövbe edip yeniden Müslüman olursa, İlk İslâmî hayatında yaptığı ibadet ve sevaplarının durumu ne olur? Mezheplerin bu konu hakkındaki görüşleri nelerdir? 
"Muhakkakki namaz, mü'minler üzerine vakitleri belirli (bir farz) olarak yazılıdır."  21.Söz'ün başına geçen bu âyette Müslüman kelimesi yerine neden mü'min kelimesi kullanılmıştır? Müslüman ve mü'min kavramlarının izahını yapar mısınız?
Namaz kılarken Fatiha suresindeki çoğu kelimeyi sessiz çıkaramıyorum, sesimin bir miktar yükselmesi gerekiyor. Bu yüzden evde kılsam dahi yakınımda birileri olduğu zaman benim içim rahat olmadığı için namaz kılamıyorum. Bu nedenle namazlarımı camide kılmayı bırakın evde dahi kılamaz hale geldim. Bu durumu nasıl çözebilirim? Ne yapma gerekiyor?
Namaz kılmayan bir kimsenin, ya da başka dine mensup bir kimsenin yaptığı hayır ahirette onu kurtarabilir mi? Namaz kılmayan bir Müslümanın hayrı ile başka bir dine mensup kişinin hayrının ahiretteki karşılığı nasıl olur? Teşekkür ederiz.
Öğle ve ikindi namazlarında sessiz okuyoruz. Ancak özellikle evde iken etraftan ses geliyor ve kendimi zor duyuyorum. Yani burada asıl kendin duyacağın kadar mı yoksa miktarı mı var?
Onuncu Nota’da bahsi geçen “Marifetullahın (Allah’ı bilmenin) şahidleri, bürhanları (delilleri) üç çeşittir. Bir kısmı: Su gibidir; görünür, hissedilir, lâkin parmaklarla tutulmaz. …İkinci kısım: Hava gibidir; hissedilir, fakat ne görünür, ne de tutulur. …Üçüncü kısım ise: Nur gibidir; görünür, fakat ne hissedilir, ne de tutulur.” Cümlelerinde anlatılmak istenen manayı açabilir misiniz? Bu üç kısm...
Bazı kişiler diyorlar ki: "Benim hastanede kalbim gecici olarak durdu ve ruhumun bedenden çıktığını gördüm ve doktorların bana müdahale ettiklerini tavandan izledim. Sonra ben bir tünelin içine çekildim. Tünelin sonunda isik vardi ve vardığımda benden evvel ölmüş akrabalarım yeşiller içinde beni karşıladılar. Ama geri dönmem gerektigini söylediler ve ben birden kendimi yine hastanede buldum." gibi...
"şüphesiz ki sen ölülere işittiremezsin..." (Rum suresi, 52) ayetinde ne demek istiyor? Ölüler bizi duymazlar mı? Veya böyle bir şey de akla gelebilir "yoksa öldükten sonra yok mu oluyoruz " açıklar mısınız? 
Peygamberimiz’in güzel ahlakına örnekler verebilir misiniz?