Arama sonuçları: 187 sonuç bulundu.

Risâle-i Nûr'da ""Her şey kaderle takdir edilmiştir. Kısmetine râzı ol ki, rahat edesin." şeklinde bir cümle geçmektedir. Kaderin ilim nev'inden olduğunu biliyoruz. Ancak burada takdir etmekten bahsediliyor. Takdir etmek ise, irade ve kudret ile olur. Halbuki, kader sadece bilmekti. İkisini nasıl tevfik edeceğiz. İkinci sorum ise: Bu hükmü hayatımıza nasıl tatbik edebiliriz. Çünkü geçmişte elde ed...
"kaderin avam içinde cay-ı istimali var." cümlesini izah eder misiniz?
Kader Risalesi'nin girişindeki, "Kader ve cüz-ü ihtiyarî, İslâmiyetin ve imanın nihayet hududunu gösteren, hâlî ve vicdanî bir imanın cüzlerindendir. Yoksa ilmî ve nazarî değillerdir."  cümlesindeki "hâlî ve vicdanî","ilmî ve nazarî" tabirlerinden ne anlamamız gerekir?
İnsan, kaderinde yazılmış olan şeyleri aynen yaptığına göre işlemiş olduğu günahlardan dolayı mesul olur mu?
Kaderin varlığını ispat eden deliller nelerdir?
Bir insanın ne zaman ve nasıl öleceği Allah cc tarafından bilindiğine göre onu öldürenin suçu nedir?
Bedihi kader ve nazari kader nedir? Örneklerle açıklanabilir mi?
Biz kaderin mahkumu muyuz? Mahkumu değilsek istemediğimiz bazı şeyler başımıza neden geliyor?
Boşanmak kader midir?
Halk arasında büyü, kısmet bağlama, kağıt yaptırma ve kaderini açma gibi çok yaygın olan bazı uygulamalar hoca tabir ettikleri insanlara yaptırılıyor. Bunun İslamiyette yeri var mıdır. İzah edebilir misiniz?