Arama sonuçları: 354 sonuç bulundu.

Bediüzzaman'ın Mektubat adlı eserinin Sekizinci Mektubu'nda geçen "Hey âşık efendi! Ne hakkın var, sekiz İsm-i Âzamın bir sahife-i nuranîsi olan güneşi böyle utandırıyorsun?" ifadesinde geçen sekiz isim hangi isimlerdir
Namaz ve gusül abdesti yokken namaz tesbihatine dokunulabilir mi? İçinde Cenab-ı Hakk'ın isimleri var onları okumak niyetiyle veya bir yerden başka yere koyarken dokunmak caiz midir? 
Hüsameddin ve Talha isimlerinin manası nedri?
İnsan Allah'ın isimlerine ayna olacak bir fıtratta yaratılmıştır değil mi? Acaba her insanın hususi  esmayı ilahisi var mıdır? Ayrıca insanın fani lezzetlere veya günahlara meyletmesisinin sebebi kendinde tezahür eden o hususi isimlere hakkıyla ayna olamamasından mıdır? İnsan bu hususi isimlerini nasıl bulabilir?
23.söz 1.mebhas 1.noktada  "İşte insan, Cenab-ı Hakk'ın böyle antika bir san'atıdır ve en nazik ve nazenin bir mu'cize-i kudretidir ki; insanı, bütün esmasının cilvesine mazhar ve nakışlarına medar ve kâinata bir misal-i musaggar suretinde yaratmıştır." Soru; insan nasıl bütün esmaya mazhar olabiliyor. Allah c.c hz sonsuzdur sonsuz isimleri vardır. Cenab-ı hakkın bütün isimleri nasıl insanda tece...
Allah'ı tanımanın çekirdekten ağaca kadar çok makamları bulunuyor mu? Bu makamlar da kişinin kabiliyetine ve kapasitesine göre şekilleniyor mu? İnsan mahiyetinde ki bütün cihazları Ona tevcih ettiği derecede mi marifete ulaşır? Kalp başka akıl başka telden çalarsa bu nakıs bir marifet mi olur? Sahabenin üstün vasıflarından biriside süfli ulvi bütün cihazlarını marifet yolunda işletmeleri midir? N...
"Bütün Esmâ-i Hüsnânın ifâde ettiği mânâlar ile bütün sıfât-ı kemâliyeye, Lâfza-i Celâl olan Allah bil’iltizam delâlet eder. Sair ism-i haslar yalnız müsemmâlarına delâlet eder, sıfatlara delâletleri yoktur. Çünkü sıfatlar müsemmâlarına cüz olmadığı gibi, aralarında lüzum-u beyyin de yoktur. Bu itibarla ne tazammunen ve ne iltizamen sıfatlara delâletleri yoktur. Amma Lâfza-i Celâl, bil-mutabakat Z...
Esma’yı sitte risalesinde(30. Lema), Kuddüs isminde, "tanzif" fiili "münazzifi" (temizleyeni) gösterdiği halde neden "nazife" yani Kudüs’e (temize) gidiyoruz? Ve tanzif eden naziftir diyoruz. Tanzif eden münazziftir dememiz gerekmez mi? Diğer isimler için de de buna benzer bir usul takip ediliyor. Kendinde olmayan bir sıfatı başkasına verememek nasıl oluyor? Bunu nasıl delillendirebiliriz? Temizle...
Tesbihatte neden Allah'ın İsimlerinde 2 tane Ya Mûhsin geçmektedir? Bunun hikmeti nedir?
Esselamu aleyküm, hayırlı çalışmalar olsun. Kıymetli risaleonline ekibi, Allah'ın rahmeti, bereketi üzerinize olsun. "Hatta hukemâ ve ulemâ-yı zâhiriyyûn dahi, o letâif-i aşerenin pencereleri veya numûneleri olan havâss-ı hamse-i zâhire ve havâss-ı hamse-i bâtına ile o letâif-i aşereyi, başka bir sûrette hikmetlerine esas tutmuşlar." 16.Mektub'ta geçen bu cümlede, "ulema-i zahiriyyun" tabiri var...