Arama sonuçları: 2301 sonuç bulundu.

Aşağıdaki cümleyi açıklarmısınız. "hesabsız eserleriyle gizli kemâlâtını bildirmek isteyen; ve bu arzuyu, kavilden ve tekellümden daha zâhir bir tarzda fiilen isteyen ve hâl diliyle bildiren bir zât, perde-i gayb tarafında bulunduğu bilbedâhe anlaşılıyor." (Asa-yı Musa)
Bediüzzaman Hazretleri, "Mesleğimiz haliliyye olduğu için meşrebimiz hullettir." diyor. Hullet ve haliliyye ne demektir? Buna işaret eden ayet veya hadis var mı?
Kuranın delalet ettiği mana kelam-ı kadimdir. Delalet ettiği mana ne demektir. Hangi mana kast ediliyor. Mesela ben Kuran okuyorum. Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsusdur ayetini okudum. Bu ayeti okuyunca aklımda oluşan mana mı kelamı kadimdir. Bu ayetin kelam-ı kadimi nedir/nasıldır, neresidir. Kuran kelamullahim tecellisidir. Bu tecellide mahluk olmayan kısım neresidir. Bu tabirle ne kast e...
Abdest aldıktan sora oturduğumuz yerde yaslanmış olarak bir saniyelik veya bir anlık uyur gibi oluyoruz.sonra hemen toparlanıyoruz. Bunun abdeste zararı olur mu?
Ölümün;gençlik rehberinde izah edildiği üzere; Âhireti tasdik eden, fakat sefahet ve dalâlette gidenlere, bir haps-i ebedî olmasını nasıl anlayacağız? Günahkarlar cehennemde ebedi kalmayacak ki? Devamında geçen "Öyle gördüğü ve itikad ettiği ve inandığı gibi hareket etmediği için öyle muamele görecek." ifadesini biraz detaylandırabilir misiniz?
Anne, baba, evlat hrıstiyan, başka din duymamış böyle kimselerin ahiretteki hali nedir?
Bir büyüğüm Allah'ın bizlerin cennete veya cehenneme gideceğimizi bildiğini ve cehenneme gidecek olanların bu dünyada kendini kurtaramayacağını söyledi. Çünkü zaten cehennemlik hükmü konmuş, o zaman bu dünyanın yaratılma sebebi ahiretde bahanemiz olmama sımıdır? Ne anlamı kalıyor benim kıldığım namazların sabretdiğim anların? Çünkü zaten inşaAllah cennete girebileceksem, seviyem zaten belli. En al...
“Elbette o Zât-ı Vâcibü’l-Vücûd’un vücûb-u vücûduna ve kudsiyetine lâyık bir tarzda ve istiğnâ-yı zâtîsine ve gınâ-yı mutlakına muvâfık bir sûrette ve kemâl-i mutlakına ve tenezzüh-ü zâtîsinemünâsib bir şekilde hadsiz bir şefkat-i mukaddesesi ve nihâyetsiz bir muhabbet-i münezzehesi vardır. Elbette o şefkat-i mukaddeseden ve o muhabbet-i münezze­heden gelen hadsiz bir şevk-i mukaddes vardır. Ve o ...
Şafii mezhebinde bayanlarda özür durumu kaç gündür?
Bediüzzaman Hazretleri'nin kendisinden sonra yerine geçmek üzere Hüsrev Efendi'yi bıraktığı doğru mudur?