Arama sonuçları: 217 sonuç bulundu.

10. Hüccet-i İmaniye'nin (20. Mektub'un 1. Makamı) 11. Kelimesini izah eder misiniz?
Risale-i Nur'da geçen, "Her kemal ve cemal sahibi kendi kemal ve cemalini görmek ve göstermek ister" ifadesini nasıl anlamalıyız?
Kendini ve işlerini beğenmek İslamiyet te hiç hoş karşılanılmayan bir durum olduğu gibi , kendini ve yaptıklarını beğenmemek te kişiyi atalete iter. Azmini ve şevkini kırar. Bu ikisi arasında ki denge nasıl olmalıdır.?
"Erkekler, kadınlar üzerine hâkimdir (onların reisidir)ler. (Bu,) Allah’ın(insanlardan) bazılarını (erkekleri), bazısından (kadınlardan) üstün kılması ve (erkeklerin kendi) mallarından sarf etmeleri sebebiyledir. Sâliha kadınlar ise, itâatkâr olanlardır. Allah’ın(kendilerini) korumasına mukabil, gaybı (kocasının yokluğunda, koruması gerekenleri)muhâfaza eden kadınlardır. İtâatsizliklerinden korktu...
Mesnevî-i Nûriye Mecmuasında geçen, "Kudretin levazımı ile hikmetin levazımı bir değildir. Birisine ait levazımatı ötekisinden taleb etmek hatadır." cümlesindekudretin levazımına ve hikmetin levazımına tatmin edici misaller verebilir misiniz ve cümleyi biraz açarmısınız.?
Allah'ın kudretinin daima tecelli ettiğini nasıl anlarız? Teşekkürler.
Kur'an-ı Kerim neden Arapça olarak okunmalıdır? Namaz ve namazın tesbihatı gibi ibadetler neden Arapça yapılmalıdır? Anlamadan okumak yerine meali okumak mı daha faziletlidir? Arapçanın ne gibi hususiyetleri Cenab-ı Hakkın bu dili murad etmesine vesile olmuş olabilir? Mümkünse teferruatlı makale olarak cevap verir misiniz?
Risale-i Nur'da geçen; 'Kur'an Nedir Tarifi Nasıldır?' kısmına verilen cevabı madde madde izah edebilir misiniz?
Kuran Okumanın fazileti nedir? Onu okumanın fazilet ve değerinden bahseder misiniz?
"Derece-i i‘câzda belâgat-i Kur’âniyedir. O belâgat ise, nazmın cezâletinden ve hüsn-ü metânetinden; ve üs­lûblarının bedâatinden, garib ve müstahsenliğinden; ve beyânının berâetinden, fâik ve safvetinden; ve maânîsinin kuvvet ve hak­kāniyetinden; ve lafzının fesâhatinden, selâsetinden tevellüd eden bir belâgat-i hârikulâdedir ki, benî-Âdemin en dâhî edîblerini, en hârika hatîblerini, en mütebahhi...