Arama sonuçları: 82 sonuç bulundu.

Şu kâinat Hâlık-ı Zülcelalinin hem cemalî, hem celalî iki kısım esması bulunduğundan ve o cemalî ve celalî isimler, hükümlerini ayrı ayrı cilvelerle göstermek iktiza ettiklerinden, Hâlık-ı Zülcelal kâinatta ezdadı birbirine mezcedip ve birbirine mukabil getirip ve birbirine mütecaviz ve mütedafi' bir vaziyet verip, hikmetli ve menfaattar bir nevi mübarezesuretine getirmiş, ve ondan zıdları birbiri...
"İşte şu üç misâl gibi, insanlar, insana verilen cihâzât-ı ma‘neviyeyi eğer nefsin ve dünyanın hesabıyla isti‘mâl etse ve dünyada ebedî kalacak gibi gāfilâne davransa, ahlâk-ı rezîleye ve isrâfât ve abesiyete medâr olur. Eğer hafiflerini dünya umûruna ve şiddetlilerini vezâif-i uhreviyeye ve ma‘neviyeye sarf etse; ahlâk-ı hamîdeye menşe’, hikmet ve hakîkate muvâfık olarak saadet-i dâreyne medâr ol...
4. Meselenin sonunda da geçen "130 parça cihazattan, ancak 2 3 parçasına ilişebilirler" mahkemeye verilen risaleler nelerdir?
Allah'ı tanımanın çekirdekten ağaca kadar çok makamları bulunuyor mu? Bu makamlar da kişinin kabiliyetine ve kapasitesine göre şekilleniyor mu? İnsan mahiyetinde ki bütün cihazları Ona tevcih ettiği derecede mi marifete ulaşır? Kalp başka akıl başka telden çalarsa bu nakıs bir marifet mi olur? Sahabenin üstün vasıflarından biriside süfli ulvi bütün cihazlarını marifet yolunda işletmeleri midir? N...
Üstadımızın Risale-i Nurda “sahabelerin nefisleri tezkiye ve tathir edildiğinden (temizlenip müzekkâ edildiğinden) ; nefsin mahiyetindeki cihazat-ı kesîre ile, ubudiyetin enva'ına ve şükür ve hamdin aksamına daha ziyade mazhardırlar.” diye bahsettiği 1-Müzekka nefis ne demektir? 2-"sahabelerin nefisleri tezkiye ve tathir edildiğinden" sözündeki tezkiye ve tathir edilmeleri; Allah-ü Teala'nın ...
"İnsanda cisimden başka nasıl akıl, kalb, ruh, hayâl, hâfıza gibi ma‘nevî vücûdlar da var." (Sözler, Otuz Birinci Söz, s. 251) cümlesinden mezkur letaifin müstakil birer vücudu olduğu anlıyoruz. Ancak birbirleri ile alakadarlıkları noktasında ruhun birer cihazı, ruha takılmış birer latifeler olduklarını ifade eden bir ibare risalede mevcut mudur? 
"Toprakta, her bir zerresi, kabildir ki, muhtelif bütün tohumlar ve çekirdeklere medar ve menşe olsun. Eğer memur olmazsa, lâzım geliyor ki, otlar ve ağaçlar adedince mânevî cihazat ve makineleri tazammun etsin." Cümlesindeki 'Ağaçlar adedince makineleri tazammun etmesi' kısmını izah eder misiniz? Çekirdeğin içerisinde zaten o ağacın programı yok mu?
"Göz ve beyindeki acip vazifeleri gören bir zerre, bir yıldızdan; ve bir cüz, küll mecmuundan; meselâ dimağ ve göz, insanın tamamından; ve cüz'î bir fert, hüsn-ü sanatça ve garabet-i hilkatça umum bir neviden; ve bir insan, acip cihazlarıyla küllî cins hayvandan; ve bir fihriste ve program ve kuvve-i hafıza hükmünde olan bir çekirdek, mükemmel masnuiyeti ve mahzeniyetçe koca ağacından; ve bir küçü...
Tarîk-i Nakşî de dört şeyi bırakmak lazım. Hem dünyayı, hem nefis hesabına ahireti dahi hakiki maksad yapmamak, hem vucudunu unutmak, hem ucba, fahra girmemek için bu terkleri düşünmemek.. Risale- nurda ise "Acz-mendi tarikinde dört şey lazımdır: Fakr-ı mutlak, acz-i mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!" şeklinde geçen esasları acıklar mısınız?
Kuran hatmi için adet (regl) bitince başlayıp tekrar regl olana kadar bitirmek mi gerekir? Yoksa normal bir zamanda başlasak araya regl girse bile bitince devam etsek de hatim etmiş olur muyuz?