Arama sonuçları: 1287 sonuç bulundu.

"Bekârlık bîkârların kârıdır. Bâkire, iki sülüs kadın, bir sülüs erkektir. Bekâr, iki sülüs erkek, bir sülüs çocuktur. İzdivac, tasfiye tehzib eder." Bediüzzaman'a ait bu cümleleri açıklar mısınız?
Müslümanlara bakıp İslam'ı yargılamak ne derece doğrudur?  
Bediüzzaman Said Nursî şöyle demiş: "Bir zaman -küçüklüğümde- hayalimden sordum: "Sana bir milyon sene ömür ve dünya saltanatı verilmesini, fakat sonra ademe ve hiçliğe düşmesini mi istersin? Yoksa bâki fakat âdi ve meşakkatli bir vücudu mu istersin?" dedim. Baktım, ikincisini arzulayıp birincisinden "ah" çekti. "Cehennem de olsa beka isterim" dedi." Burada cehennem dahi olsa beka isterimi nasıl a...
Bediüzzaman diyor ki, "Küçüklüğümde, hayalimden sordum: -Sana bir milyon sene ömür ve dünya saltanatı verilmesini, fakat sonra ademe ve hiçliğe düşmesini mi istersin? Yoksa, bâki fakat âdi ve meşakkatli bir vücudu mu istersin?” dedim. Baktım, ikincisini arzulayıp birincisinden “Ah!” çekti. “Cehennem de olsa beka isterim” dedi.- sürekli azap gören bir kul neden yokluğu istemesin ki?
İnsan cennetde kendinden daha üstün makamlara bakınca 'keşke ahirete daha çok çalışsaydım' diye pişman olup azap çekmez mi? Oysa cennette azapın olmadığını biliyoruz. Nasıl oluyor?
Üstad(ra). Otuzikinci Sözün ikinci mevkifinin, ikinci maksandında şöyle diyor: "Bir zaman ehadiyete dair bir tefekkÜrde bulundugum zaman, odamın yanındaki çınar ağacının meyvelerine baktım...". Yani ehadiyet yoluyla çınar ağacına bakıyor. Üstad, ehadiyet yoluyla çınar ağacına bakınca, bir tane ilah oldugunu nasıl anlıyor?
Risale-i Nur'da dinsizliğe karşı dindar Hristiyanlarla ittifak etmek hakkında bazı bahisler var.  Bu açıdan, Nur Talebeleri Hristiyanlarla diyalog meselesine nasıl bakıyorlar?
29. mektup, 9. kısım, 6. telvih, 3. nokta da üstadımızın tarikatle ilgili bazı teşhisleri var.....Diyor ki: "Bu dünya darül hizmettir..Darül mukafat değil...Madem hakikat budur uhreviyeye ait neticeleri dünyada istememek gerektir...Cunki cennetin meyveleri gibi, kopardıkça yerine gelmek sırrıyla baki hükmünde olan amel-i uhrevi meyvesini, bu dünyada fani bir surette yemek,kar-ı akıl değildir...Bak...
Hz. Üstad'ın talebelerine yazdığı bir mektupta "Dünyevî merakâver meselelere bakıp, vazife-i bâkiyenizde fütur getirmeyiniz." Bu cümleyi nasıl anlamalıyız izah eder misiniz?
"Halimi soranlara dedim ki: Hem nazar, hem ervah-ı gayr-ı tayyibe cihetinden başıma gelen bu musibet, rahmet-i İlâhiyeyle, on adetten bire indi, dokuzu nimet oldu. Bâki kalan birisi de, dokuz menfaati oldu." İzah eder misiniz?